Bugün 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü
Bugün Çanakkale Deniz Zaferinin 106. Yıl dönümünü..
Çanakkale Zaferi, dünya tarihine damga vurmuş eşine az rastlanır büyük bir kahramanlık destanıdır. Çanakkale savunması; vatan toprağı, bayrağı, özgürlüğü, hürriyet ve istikbali düşman tehdidine uğradığında, her türlü yokluğa rağmen, Fedakar ve aziz milletimizin şehit olmayı göze alarak neleri başarabileceğinin, imkansızı mümkün kılabileceğinin dost-düşman bütün dünyaya ispatıdır. Türk milleti olarak, tarih boyunca istiklal ve bağımsızlığını, milli birlik ve bütünlüğünü her şeyin üstünde tuttuk, bu uğurda büyük bedeller ödedik ve hiçbir zaman esaret altında yaşamayı kabul etmedik. Tarihimizin şan ve şerefle dolu sayfalarından biri de bundan 106 sene önce 18 Mart'ta Çanakkale'de yazıldı. Vatanı ve istiklali için hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan Türk Milleti, tarih boyunca gurur kaynağımız olan büyük zaferlere imza atmış, canı pahasına verdiği mücadelelerle başka milletlere de emsal olmuştur. Çanakkale ruhu göstermiştir ki, dünyada bu milletin var oluş iradesini kıracak hiç bir güç yoktur. Çanakkale'de ortaya konulan bu sarsılmaz vatan sevgisi, bu millet olma bilinci en büyük zenginliğimiz, en büyük gücümüzdür. İnanıyorum ki, o yüksek ruh, o millet olma şuuru, o vatan sevgisi bu topraklar üzerinde ebediyen var olacaktır. Millet olarak yokluklar içindeyken bile 'Çanakkale Geçilmez' dedirten sağlam bir inancın, sarsılmaz bir ruhun mirasçılarıyız. Çanakkale Zaferi, sadece geçmişimizin bir aziz hatırası olarak değil, geleceğe yürüyüşümüzün en güçlü ilham kaynaklarından biri olarak da milletimizin hissiyatında son derece önemli bir yere sahiptir. Çanakkale Zaferi, imkansızı mümkün kılabilmenin ispatıdır. Çanakkale bir yeniden doğuş hikâyesidir. Küllerimizden yeniden doğduğumuzun hikayesidir.
Çanakkale şehitlerinin torunları olarak, istiklalimizden, istikbalimizden ve özgürlüğümüzden hiçbir şekilde taviz vermeyeceğiz.

ÇANAKKALE OLMASAYDI MİLLİ MÜCADELE OLMAYACAK VE ANADOLU BELKİ TAMAMEN PARÇALANACAKTI.

Peki Çanakkale Savaşı bize ne kazandırdı?.
Günümüzde bazı kesimlerce Çanakkale savaşının önemi küçümsenmeye çalışılmakta olduğunu görmek, 
(Bu savaş nedeniyle birinci dünya savaşının iki yıl daha uzadığını ve sonuçta yine de itilaf devletlerin kazandığını, hâlbuki bu savaş olmasa hem birinci dünya savaşı erken bitmiş olacak ve hem de bu kadar çok insan ölmemiş olacaktı) şeklinde olumsuz söylemlerin dile getirildiğine zaman zaman şahit oluyoruz. Görünüşte haklı bir bakış açısı gibi görünse de bu bakış açısı hem teslimiyetçi bir bakıştır ve hem de başarı ve başarısızlığı menfaatlere göre yorumlamaktır aslında. 
Halbuki Çanakkale savaşı sonraki tüm olayları etkilemiştir. Bu savaş olmasaydı bir Milli Mücadele olmayacak, Anadolu belki tamamen parçalanacaktı. Çünkü bu savaş ile Birinci Dünya Savaşı iki yıl uzatıldı. Bu vesileyle zinde ve güçlü olan İngiltere, Fransa ve Rusya kuvvetleri yıprandı. Hatta bu yıpranma sonucunda Rusya da Bolşevik ihtilali doğdu ve Rusya savaştan çekilerek uzun bir süre bizimle ilgilenmemiş oldu. Eğer savaş itilaf devletlerinin başarısıyla sona ermiş olsaydı düşman kuvvetleri daha zinde olacak, İslam dünyasını ve özellikle Anadolu yu aralarında bölüştürme ve sahip çıkma konusunda daha hırslı olacaklardı. Hatta gizli antlaşmalarla Rusya ya verilen Marmara, İstanbul ve Doğu Anadolu ya Rusya fiilen yerleşmiş olacaktı. Bir Kurtuluş Savaşı belki de gerçekleşememiş olacaktı. Çünkü karşımızda bir Yunan ordusu değil, güçlerinin doruğundaki Avrupalı büyük devletler olacaktı. Ayrıca, Anadolu farklı devletlerarasında taksim edildiğinden ortak hareket etme gücü de oluşmamış olacaktı. Çanakkale savaşı sayesinde kendimize olan özgüvenimizi kazandığımız gibi, halkın orduya ve devlete olan güveni de artmış oldu. Bu savaş, tüm İslam âleminin bağımsızlık ateşini yakmasına neden oldu. Yani Çanakkale savaşı Bir çok ülkenin milli kimliklerini keşfetmelerine neden oldu. Çanakkale zaferi ile Osmanlı Devletinin teslim olmayacağını, yeri geldiğinde dünyanın en büyük güçleriyle de savaşabileceğini, savaşma cesaretine sahip olduğunu göstermektedir. Bazıları, bu kadar insan öldü yine de kaybettik, İstanbul işgal edildi diye teslimiyetçi bir çizgi içerisinde tavır koymaktadırlar. Onların zihni tamamen kirlenmiştir. Çünkü bu savaşın uzaması ile düşman da yıprandı. Ayrıca, İstanbul’un savaşla değil, antlaşma ile teslim olmasını sağladı. Savaşla alınan bir şehir farklı olur, barış antlaşmaları çerçevesinde alınması farklı olur. 

Özetle;
Çanakkale zaferi ile kendimize olan güveniz arttığı gibi, Anadolu’nun işgal edilmesini de engellendi. Çanakkale savaşı bir yeniden doğuş hikâyesidir. Küllerinden tekrar dirilmedir. Ümmet olma ve ortak bir ülkü uğruna savaşma bilincinin ateşleyicisidir. Çanakkale savaşı Osmanlı Devletinin tarih sahnesinden çekilirken son büyük jübilesidir. Sahneden çekilişini Çanakkale zaferi ile taçlandırmasıdır. Çanakkale savaşı, Osmanlının vuruşa vuruşa kendi payitahtına kadar geri çekilmesinin göstergesidir. Çanakkale savaşının son liman olan Osmanlının asla teslim olmadığının göstergesidir.

TEKNOLOJİ İLE İMANIN SAVAŞIYDI..
Çanakkale Savaşı, İslam ümmeti üzerinde II. Viyana kuşatmasından beri yapılan saldırıların bir anlamda dur denilmesidir. Bu savaş, Müslümanların birlik ve beraberliğinin sağlayacağı başarıyı gösteren bir kanıtıdır. Bu savaş, Müslümanların birlik ve beraberlik içerisinde olurlarsa, o dönemin en güçlü devletlerini ve silahlarını yenebileceklerini göstermektedir. Bu savaş teknoloji ile imanın savaşıdır. Bu savaş, düşman ordu komutanı Hamilton un dediği gibi Türklerin Tanrılarıyla olan savaştır. Çanakkale savaşı olup bitmedi. Çanakkale savaşı hala devam ediyor. Şimdi tüm İslam âlemi bir Çanakkale’dir. Bu bilincin tekrar kazanılması, bundan sonraki zaferlerin temel anahtarıdır.

Aziz şehitlerimiz ve gazilerimizin, kanları ve canları pahasına korudukları vatan toprakları; dün olduğu gibi bundan sonra da fedakar ve cefakar milletimiz tarafından kutsal bir emanet olarak korunacaktır. Bugün bizlere düşen görev, atalarımızın bizlere emanet edilen ülkemizi sonsuza kadar yaşatarak birlik ve beraberliğimizi korumak, milli ve manevi değerlerimize sahip çıkmak ve bizden sonraki nesillere emanet etmektir. 

Vatan toprağı için canlarını feda ederek bu toprakları vatan yapıp bizlere miras bırakan, üzerinde huzur ve güven içerisinde yaşadığımız bu kutsal vatan topraklarını bizlere armağan eden aziz şehitlerimizi, gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyor, Çanakkale Zaferimizin 106'ıncı yıl dönümünü kutluyorum.