Kentimizde son günlerde bir çok tartışma konusu varken son anda gündeme “ dolmuş
zamları” oturdu. Küçük bir kentte yaşıyoruz ve bir çok insanla sokakta, pazarda, çarşıda
karşılaşıyor ve onların tepkilerini duyuyoruz. Eğer İstanbul veya Ankara gibi metropolde
yaşasak mesafeler uzun olacağından belki dolmuşa, otobüslere ve toplu ulaşıma gelen zamları
biraz daha kabul edilebilir göreceğiz ancak İnağzı’na giden de Devlet hastanesine giden de
aynı ücreti ödeyecek olması biraz tuhaf değil mi?
Bir çok şehirde nereye gideceksen ona göre ücret ödüyorsun. Örneğin Ankara’da Keçiören’e
gidecek olanla Altındağ’da inecek olan farklı ücret ödüyor. Bu mantıklı bir sistem ve her
yerde uygulanmalı.
Elçiye zeval olmaz. Toplumun tepkileri o kadar fazla ki, gazetemize gelen telefonlardan,
direk bize söylenenlerden bunu çok rahat görebiliyoruz.
Eğer yaşanılan kent büyük bir emekli kenti ise, yaşayanların çoğunun dar ve alt gelir
grubundan olduğunu düşünürsek bize yansıyan tepkilerin aslında “ GELİR AZLIĞINDAN”
olduğunu rahatlıkla yazabiliriz. Ortalama gelirle bile yaşanamayacak bir şehirde dar gelirle
nasıl yaşanabilir?
Bu yaz zaten inanılmaz sıcak bir dönem olurken halkın birde zamlarla yaşadığı sıkıntılar
katlanıyor. Bizler çözüm makamı değiliz. Binlerce lira maaş alan ve cilalı koltukları işgal
edenlerin bu sorunları çözmesi gerekiyor.
Elbette yüksek maliyetler yüzünden dolmuş esnafı da sıkıntı içinde ama zaten dolmuşu
kullananlar dar gelirliler, tuzu kuru olanlar şahsi araçlarıyla sorun yaşamıyorlar. Nasıl bir
çözüm bulunur bilmiyorum. Bildiğim tek şey ilk seçimde “ mutlaka bir adisyon
çıkarılacağıdır”… Mart 2024 yerel seçimlerinde bir tek emekli maaşları dahi nasıl büyük bir
etken oldu ve C.H.P. birinci parti oldu hiç unutmayalım.