Sen Dünyanın en bereketli topraklarında, en kritik coğrafyada en bağımsız ülkede yaşa , ( bölgenin ) en çağdaş seviyesine yaklaşmış bir devlete sahip ol, onuru-çalışkanlığı ve cesaretinle nam sal ama açlıktan, karnın gurultusundan komşuların bile rahatsız olsun. İşte biz bunu bile başarmış bir ulusun fertleriyiz.
Antalya da Adana da portakal ağaçlarda toplanmayı bekliyor, üretici toplatsa, satışa sürse maliyetini kurtarmıyor diye uğraşmıyor. Ama ben kentimde kilosunu raflarda, pazarda 50 lira olarak görüyorum. Mübarek Ramazan ayını RamaZAM olarak güncellerdiler. Akıllarına ne geliyorsa fiyat konusunda cesurca davranıyorlar. Sorsan; her şey kontrol altında. Evet bazı şeylerde sıkı kontrol var. Örneğin muhalif olmak kontrol altında, hakkını aramak ta öyle. Aslında uyanık bir vekil çıkıp “yahu biz emeklilere niye maaş veriyoruz, aç bırakalım toptan kurtulalım “ dese “ Vallahi çok doğru, o kaynağı da bizim bedevilere aktarırız “diyecek kaç Meclis üyesi çıkar sizce?
Kendisine Bağkurlu Çiko dediğim,( adı Gökhan’dır) eski bir arkadaşım var. “Emekli; kebap, kıymalı pide, İskender kebap yiyemiyor” diye bana mesaj attı daha bu yazıyı yazarken. Yahu bu kadar mı gerçek hayattan uzaksın kardeşim? Ne kebabı ne pidesi ne İskenderi? En tırı vırı yerde karı koca bir iftar açsalar en az 1000 gayme verecekler, sonra 1 ay yaka sıkmaktan boyun fıtığı olacaklar. Aslında yaşadıkları az bile ! Daha ağır işkenceyi hak ediyorlardı ama çok şükür bir iki vicdanlı TARAFSIZ kanal ve bir iki HÜMANİST muhalif parti var. Yoksa şu İKİ bayramda verilen İKRAMİYEYİ de zor görürlerdi. Az önce Oğulcan mesaj attı “ abi ikramiye 4 bin lira olacakmış” diye. Kentin düzgün ürün satan pastanelerinde bir kilo baklava neredeyse 1000 lira, ikramiye 4 bin olacaksa yanına birde 5 metre AMERİKAN BEZİ de versinler. Karı koca düşünülürse 10 metre olsun. Hiç olmazsa kefen işini aradan çıkarır EMEKLİLERİMİZ.
İSLAM dininin en güzel tarafı “ birine yaşattığın kötülüğü yaşamadan gebermek yoktur” . Sırf bunun için bile MÜSLÜMAN olunur. Ama bir şartla “ Dünya gözüyle görmek isterim”. Yoksa aşağıda kazığa oturtsan bana ne, kızgın kumlardan serin sulara atsan bana ne ! Ben emekliyim. Nasılsa her yerde İNDİRİMİM VAR … ( Biraz gülelim, et yiyemiyoruz bari gülerek açığı kapatalım)
Aslında yazacak sizinle paylaşacak o kadar çok konum var ki, ama sırf sizin ruh sağlığınız bozulmasın diye yazmıyorum. Arada bazı okurların mesajları yazılarımın altındaki yorum köşesine düşüyor. Sorunlarımıza karşı biraz duyarlı olmamı istiyorlar. Ben duyarlı olsam ne değişebilir? Biz makamlara duyarlı olanları getirene kadar MENÜ bu, yoksa sürekli yüksek adisyon ödeyip dururuz.
Son olarak ikramiye ne olsun diye bana sorarsanız NAKİTOĞLU hocaya her Ramazan kaç lira ödüyorsanız bize de o kadar İKRAM verin, bizde az biraz kütükleri ağlatalım. Allah fakirleri çok sever gibi sözleri yazalım. Hoca; hem halkı aptal yerine koyuyor hem üste İKRAM alıyor. Siz olsanız bu hocayı kıskanmaz mısınız?