Covit-19 belası tüm dünyayı olduğu gibi Türkiye’mizi ve tabi ki de Zonguldak’ımız tehdit etmeye devam ediyor.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın da dediği gibi
Birinci salgın dönemin ikinci pik’ini yaşıyoruz.
Tamda alına sıkı önlemler işe yaramıştı, Vaka sayıları istenilen düzeyin altına kadar gerilemişti.
Neredeyse sıfırlanma noktasına kadar gerilemişti ki
Bizim Türk toplumu olarak yine “Bana bir şey olmaz” mantalitesi devreye girerek kuraları alt üst etmeye devam ediyoruz. Düğündü, halayıydı, dansıydı, sosyal mesafe unutuldu, insanlar yine hiçbir şey olmamış gibi hareket etmeye başlardı.
Ve geline noktada ülkemiz genelinde Covit-19 vakaları yine artış gösterdi.
Tabi ki bunu için alına önlemler var.
Tedbirleri artırılması yoluna gidiliyor haklı olarak
Nikah merasimleri ki (o da 1 saat) hariç dışarıda yapılan tüm sokak düğünleri, sünnet düğünleri vs etkinlikler hepsi iptal edildi.
Resmi nikahlarda emniyet görevlisi bulunmak zorunda.
Kıssadan hisse
Yine sıkıntılı günler başlıyor.
Allah aşkına ya
Lütfen kuralara uyalım
Bu işin artık hiç şakası yok
Her ne kadar ölüm oranları azalsa da Covit-19 her gün onlarca kişinin canı almaya devam ediyor.
Hastaneler Covit-19 vakalarıyla dolmaya başladı.
Yazın insanlar acık alanda da peki kış sezonunda ne yapacağız. Kapalı mekanlarda kalış süresi daha da uzayacak. O zaman ne yapacağız söyler misiniz.
İçişleri Bakanlığı tarafından tüm Türkiye genelinde Valiler, belediye başkanları, kaymakamlar il merkez ve ilçelerde Covit-19 denetimlerine çıktılar. Tüm vatandaşlar, esnaflar tek tek uyarıldı. Sosyal mesafeye uyun, maske takın ve hijyen olun diye
Her gün mesleğimiz gereği caddelerdeyiz, sokaklardayız.
Ama görüyoruz ki durumun ciddiyetini hala kavrayamayanlar var, üzülüyoruz haliyle.
Aşının bulunduğu söyleniyor ama ne kadar inandırıcı.
Eğer aşı kesin bulunsaydı Sağlık Bakanlığımız o aşıyı Türkiye’ye getirmez miydi sizce
Risk devam ediyor
E o zaman durum çok ciddi,
Cuma hutbesinde bile ne denildi
Salgın hastalıkla mücadele ettiğimiz şu günlerde, temizliğe her zamankinden daha fazla dikkat edilmesi gerektiği vurgulandı
Özetle Toplum sağlığı da kişinin kendi sağlığımız kadar değerlidir denildi.
**
OTOMOBİL ÜRETİCİLERİ İLE HÜKÜMET ARASINDA SAVAŞ VAR.
Türkiye’de otomobil üreticileri ile hükümet arasında savaş var.
Çünkü TOGG oyunları bozdu.
Otomobil üreticileri üretimi durdurdu.
Bu bir blöftü.
Bayilerde kuyruk var araba bulunmuyor diye haberler yapıldı.
Bu bir tehditti.
Araba fiyatları tavan yaptı.
Bu bir şantajdı.
Hükümet ikinci el araçlar için banka kredisinin önünü açtı.
Bu blöfünüzü gördüm demekti.
İkinci el araç fiyatları sıfır aracın fiyatını geçti.
Bu restinize rest demekti.
Bazı otomobil fabrikaları Türkiye'den gidiyoruz diye karar aldı.
Bu savaş ise savaşırız demekti.
Dışarıdan aynı aracı gönderirim hesabı yaptı.
Hükümet önce 800 ürünün ithalat ve gümrük vergilerini arttırdı.
İhtiyaç varsa yerlisini üret demekti bu.
Şimdi ithal otomobil ÖTV vergilerini yükseltti.
Bu da git bakalım oradan buraya satabilecek misin demekti
Sonuç;
OTOMOBİL ÜRETİCİLERİ TOGG'u SEVMEDİ.
Güçlü rakip gördüler.
Doğmadan öldürelim dediler.
Hükümet doğumu sağlama aldı.
Hatta büyüdüğünde ki hayatını da garantiye aldı.
Rekabet kızıştı.
Savaş büyüdü.
Sessiz ve derinden...
Türkiye'den gideceğim diyenler gidecek mi göreceğiz.
Üretmeyenler, üretimi durduranlar, yavaşlatanlar, hala üretmeyecek mi
Onu da göreceğiz!
**
TARİHTE BUGÜN
05-09-1800 tarihinde Malta'yı işgal altında tutan Fransız birlikleri İngiliz’lere teslim oldu.
Ve günümüz: Fransa Uçak gemisi Doğu Akdeniz’e geliyormuş.
Zaten Türkiye olarak bir uçak gemisine ihtiyacımız vardı.
Yenisini yapmak zordu :)