Ereğli'de "cüruf ' tartışmaları bitmek bilmiyor…

Bu tartışmaların ayyuka çıktığı günlerde Ege Metal işletmecisi Erdoğan Erdem bir açıklama yaparak, Erdemir cürufunun "zararsız atık" kategorisinde yer aldığını söylemiş ve konuyla ilgili kendisini ve firmasını hedef alan yayınları "kasıtlı" olarak nitelendirmişti.

Kasıtlı mı, kasıtsız mı, orasını bilemeyiz.

Biz "kasıtlı" değiliz.

Ereğli'de yoğun tartışmaların odağı halindeki " cüruf meselesi " birçok yönden değerlendirilmesi gereken çok boyutlu bir konudur.

Birkaç satırbaşı ile özetlemeye çalışalım…

1- Cürufun işlenmesi ve faydalı hale gelebilmesi için öncelikle bir "cüruf işleme tesisine" ihtiyaç duyuluyor. Bu tesislerin çok ayrıntılı teknik şartnameye uygun olması yanında, tesisin kurulacağı alanın imar durumunun uygun olmasından başlayarak ilgili birçok kurumun onayını gerektiren bürokratik işlemlerin tamamlanması da gerekiyor.

2- Demir-çelik cürufu bu koşullara uygun tesislerde işlendikten sonra "yanık toprak" haline geliyor ve özellikle belediyeler ve özel il özel idareleri tarafından altyapı malzemesi olarak kullanıldığı gibi, çeşitli imalat sanayiinde kullanılması da mümkün oluyor.

3- İşlenmemiş cüruf malzemesinin depolanması da aynı şekilde resmi kurumlardan izin gerektiriyor. İşlenmemiş cüruf, oksitlenme yapacağından doğaya ve çevreye zarar vermesi sözkonusu oluyor.

4- Cüruf malzemesi uygun olmayan, yani teknik şartnameye uymayan tesislerde işlendiği takdirde çevreye demir tozu yayılmasına neden olacağından, asıl "çevre felaketinin" bu durumdan kaynaklandığı belirtiliyor.

***

Erdoğan Erdem'in işletmeciliğini yaptığı cüruf firması bütün bu koşullara uyuyor mu, uymuyor mu?..

Asıl tartışılması gereken meselenin bu olduğunu düşünüyoruz.

Cüruf işletmecililğinin toprağa, suya, ormana zarar vermeden yapılması gerektiği aşikar…

İlimizde cüruf tartışmalarının yoğunluk kazandığı günlerde Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık'ın zehir zemberek açıklamaları olmuş, Kıyıcak'ta böyle bir tesisin kurulması halinde Ereğli ve Alaplı'nın büyük bir çevre felaketi ile karşılaşacağını söylemiş ve çok büyük tepki göstermişti.

Sonraları Halil Posbıyık'ın bu konuda "sessiz kalmayı" tercih ettiği görüldü.

Bu durum, Ereğli ve Zonguldak kamuoyunda " Halil Posbıyık'ı da mı susturdular ?" şeklinde yorumlandı.

***

Uzun süredir Ereğli ve Zonguldak gündemini meşgul eden "cüruf tartışması" yeniden alevlendi, özellikle ERDEMİR ve Erdoğan Erdem arasındaki ilişkiler sorgulanmaya başladı.

Öncelikle sorulması gereken soru şudur…

ERDEMİR sahası içinde Erdoğan Erdem'in firmasına ilişkin bir "cüruf işleme tesisi" mevcut mudur, değil midir?..

Eğer mevcut ise, bu tesis, teknik şartnamesine ve diğer yasal prosedüre uygun mudur, değil midir?..

İmar durumu uygun mudur, işletme ruhsatı var mıdır, yok mudur?..

ERDEMİR cürufunun ekonomik değeri nedir, bu cüruf Erdoğan Erdem'in firmasına hangi fiyatlardan verilmektedir?..

ERDEMİR cürufu üzerinden "milyonluk" rantlar sağlandığına ilişkin iddialar doğru mudur, değil midir?..

Bütün bu sorulara makul ve mantıklı yanıtlar verilmesi gerekiyor.

Cüruf tartışmalarının bitmesi biraz da buna bağlı…

Erhan ÇAKMAK