Gökkuşağı…

Yağmurla güneş arasından sıyrılan gökyüzünün harika renkleri..

Dünyanın çivisini çıkarmak, insanlığı Lut Kavmi'ne çevirmek isteyenler sonunda onu da kirlletti…

Doğanın harika renklerini utanmaz-arlanmaz bir sapıklığın sembolü haline getirdiler...

Üstelik bu sapıklığı, Türk Milleti'nin milli ve manevi değerlerini yok edip, kimliksiz-ruhsuz bir toplum haline getirmeye yönelik proje olarak da uygulamaya koydular.

Sözde LGBT bayrakları…

Bir bakıyorsunuz, sapık bir güruhun ellerinde, bazen en aşağılık ifadelerle "çocukların da LGBT'li olabileceğine" ilişkin afişlerde, bazen okul çatılarında, bazen şehir meydanlarında…

Büyük şehirlerden başlayarak tüm illere yayılmaya başladılar, bu arada Zonguldak'a da musallat oldular.

Gökkuşağı renkleri adı altında LGBT'nin sembolü haline getirilmiş bu renklere karşı toplumda aşinalık ve sempati oluşturmaya yönelik sinsi bir planın adım adım uygulamaya konulduğu görülüyor.

Ülkemizde LGBT'yi, yani sapıklığın uç noktasını "normalleştirmeye" çalışan bir çaba var. 

Bunun için sözde sanatçılar, sözde entelektüeller, bazı ünlü firmalar kullanılıyor, yoğun bir LGBT propagandası yapılıyor, bu sapıklığı Türkiye'de yaygınlaştırmak ve normalleştirmek çabası içinde bulunanlara büyük ölçüde maddi olanaklar sağlandığı biliniyor.

Özellikle, Milli Eğitim Bakanlığı ve il milli eğitim müdürlüklerinin üzerinde hassasiyetle durup, önlem alması gereken bir konu…

Çünkü, LGBT sapıklığı özellikle çocuklara musallat olup, sapık bir nesil yetiştirmenin planlarını yapıyor.

Bütün bunlar birer "komplo teorisi" değil…

23 Nisan'da ilkokul çocuklarını temsil eden resimler koyup, " Çocuklar da LGBT'li olabilir ve onlar yalnız değildir" şeklinde afişler Türkiye'de basılıp dağıtıldı.

İşte bu yüzden…

Gökkuşağı renklerine aldanmayalım.

Çünkü, bu sapıklar ve onları yönetenler gökkuşağı renklerini de kirlettiler.

Erhan ÇAKMAK