Bir "özel hastane" düşünün…

Zaman zaman "skandal" haberlerle gündeme düşüyor…

Geçmişte bir bayan hasta bu hastanede kan grubunun nasıl "farklı" çıkarıldığını anlatmıştı…

Daha öncesinde aynı hastane içindeki iç çekişmeler ayyuka çıkmıştı…

***

Bir özel hastane düşünün…

Hastanenin erkek personeli, bir erkek hastaya fiziki tacizde bulunuyor…

Hastane olayı polise intikal ettirecek yerde, örtbas edilmesini sağlıyor, erkek personel istifa ettiriliyor.

Aynı hastanede bir doktor, "hastasına" saldırıyor.

Gazetecilikte bir kural vardır…

Sıradan olaylar yerine, "sıradışı" olaylar daha çok haber değeri taşır.

Yani, bir hasta veya hasta yakını doktora saldırırsa, artık alışılmış bir durum olduğu için habercilik açısından çok fazla kıymet-i harbiyesi olmaz.

Ancak, bir doktor "hastasına" saldırırsa, manşetlik haber olur.

Elbette, ne hasta veya hasta yakınları doktorlara, ne de doktorlar hastalara saldırsın…

Bunun cezai müeyyideleri de unutulmasın.

***

Bir başka özel hastane düşünün…

Hastanın koluna takılan cihaz "elektrik kaçağı" yapıyor, hastanın kolu yanıp ağır yaralar açılıyor…

Hastane yetkilileri kem-küm ediyor, cihazın " Çin malı " olduğu için "kaçak" yaptığı, hastanın mağdur edilmeyeceği ve tüm tedavisinin üstlenileceği belirtiliyor…

Ancak ne arayan var, ne soran…

Telefonlarına kimse çıkmıyor...

Hasta tedavi için ZBEÜ hastanesine geliyor, tedavisi orada yapıloyor.

***

Bir başka özel hastane daha düşünün…

Doğum yapacak kadın, sezaryenle henüz narkoz etkisi oluşmadan, ya da yanlış anestezi yapıldığından canlı canlı ameliyat ediliyor, canhıraş feryatları duyan kocası duruma müdahale ediyor.

Bir de "yanlış sünnet" meselesi var…

***

Bazı özel hastanelerde meydana gelen olaylar "ibretlik" olsun…

Doktor hastasına saldırıyor…

Erkek personel, erkek hastaya tacizde bulunuyor.

Birinin kolu yanıyor, bir diğeri canlı canlı ameliyat ediliyor

Çivisi çıkmış özel hastane görüntüleri…

Hastane mi, kestane mi anlaşılmıyor.