“Su gibi aziz ol “ diye boşuna söylememişler…
Zonguldak kışın ortasında, üstelik pandemi sürecinde üç gün susuz kaldı, millet feveran etti, kızılca kıyamet koptu.
Suyun insan yaşamındaki önemi ve değeri böylece bir kez daha anlaşılmış= oldu.
***
Zonguldak Belediye Başkanı Dr. Selim Alan, elbette bu işte biraz “hazırlıksız” yakalandı…
Meteoroloji uyarmıştı, ama, böylesine yoğun kar yağışı ve bunun sonucunda elektrik altyapısının çökeceği öngörülmemişti.
Daha önce böyle bir “kış” tecrübesi yaşanmadığından yeterli koordinasyon sağlanamamıştı.
Jeneratör meselesine gelince…
Zonguldak Metropoliten Belediyeler Birliği yeni bir kuruluş değil… Yaklaşık yarım asırlık bir mazisi var.
Yarım asırlık hesabı, henüz iki yıllık belediye başkanına sormaya çalışmak en azından insafla bağdaşmayan bir durumdur.
***
Zonguldak “susuzluk” ile ilk kez karşılaşmıyor.
Zonguldak’ın “susuz yaz”ı henüz unutulmadı.
CHP’li Belediye Başkanı İsmail Eşref döneminde aylarca susuz kalan Zonguldak, adeta “suya hasret” bir şehre dönüşmüştü.
Ulutan Barajı “susuzluktan” çöle dönmüş, baraj gölünde yaşayan canlılar telef olmuş, çözüm üretmek kimsenin aklına gelmemişti.
Sonuç olarak çözüm, yine Ak Parti’li Belediye Başkanı Secaattin Gonca’nın girişimleri ile gerçekleşti. Doğanlı Barajı’ndan kanal açılarak, Ulutan Barajı’naı sürekli kaynak sağlandı.
***
Hafıza-i beşer nisyan ile malül olsa bile, “susuzluk” unutulacak birşey değil…
O nedenle, aylarca devam eden susuz yaz’ı unutup, bugün ahkam kesenler unutsa da, halkımız unutmadı.
Sadece halkımız değil, Ulutan Barajı’nın serin sularında hayat bulan bütün canlılar da…
Ulutan Barajı’nın kurbağaları bile o günleri unutmamıştır.
Erhan ÇAKMAK