Siyasetçinin iyisi var, doğrusu var, düzgünü var…
Ne var ki, kötüsü de var, eğrisi de var, üstelik kefen soyucusu da var…
Sadece o da değil…
Bazı kurumların başına çöreklenmiş olanları da…
Kömürlü kentin kefen soyucuları siyasetin içine balıklama dalmış durumda…
Kömürlü kentin kefen soyucuları bazı kurumların başına balıklama çöreklenmiş durumda…
İki yüzlü, iki dilli, dün söylediğini bugün unutan, seçim sürecinde aleyhinde çalışan, ya da arkasından atıp tutanlarla bugün kolkola dolaşan cibilliyetsiz siyasetçiler mi dersiniz...
Haktan, hukuktan, yetim hakkından, kurumun çıkarlarından söz edip, başında bulundukları kurumları soyup soğana çeviren “seminerci” başkanlar mı dersiniz....
Siyaseti “ticarete” ve “ranta” çeviren, esasen kendilerine ait paravan şirketler yolu ile belediyeye yüksek ücretlerle iş makinesi ve araç kiralayan belediye meclis üyeleri mi dersiniz...
Temelden, ya da topraktan konut satışı yapıp, kağıt üzerinde bir daireyi üç-beş kişiye satıp, sonra da kırk dereden su getiren müteahhitler mi dersiniz...
Sorsanız, onlardan “alası” yok !..
Kömürlü kentin iki yüzlü, iki dilli, kefen soyucuları !...
Mahkemelerin “ Aynı suçu tekrar işleyebilir” kanaati ile işledikleri suçu ertelenemediği, paraya çevirmediği, o çok dürüst (!) siyaset bezirganları... Hamasi söylemlerle bu milleti kandırdığınız yetmedi mi?..
Yediniz, yediniz doymadınız mı?..
Hani, herşey yasalara uygun olacaktı, hani hiç kimse yetim hakkına dokunamayacaktı?..
“ Bazı belediye meclis üyeleri hariç” deseydiniz bari !..
*
Bu şehr-i Zonguldak’ta – toplumda algılandığı şekilde – öyle çok başı-gözü oynayan siyasetçi, bürokrat, meslek odası temsilcisi ve işadamı var ki ....
Bir dediği, bir dediğini tutmayan...
Dün söylediğini bugün unutan...
Seçimden önce başka, seçimden sonra başka konuşan,,,
Konuşunca mangalda kül bırakmayan...
Niceleri var...
*
İki yüzlü, iki dilli siyasetin toplumsal yaşama yansıması, iki yüzlü iki dilli kurum amirleridir, iki yüzlü iki dilli müteahhitlerdir, iki yüzlü iki dilli, STK temsilcileridir.
Bazı ilçelerimizde, o ilçelerimizi ilgilendiren çok önemli fiziki projelerin desteklemesinde birdenbire sessizliğe bürünen, geri adım atan, söylediği lafları yutan oda temsilcileri gibi…
İki yüzlü iki dilli bir sessizliğin eseridir bu…
Yarın bunların içinden de seçim meydanlarına çıkanlar olacak…
Sessizlik ne kelime !..
Bülbül gibi şakıyacaklar göreceksiniz.
Erhan ÇAKMAK