Kol kırılır yen içinde …
CHP Merkez delege seçimlerinin birinci etabı tamamlandı, 8 sandıktan 4'ünü kazanan Ebru Uzun seçimi önde götürüyor.
Önümüzdeki Cumartesi-Pazar günleri 11 mahallede 11 sandık daha kurulacak ve bu kongrenin kazananı belli olacak.
Ebru Uzun'un liste başı olduğu kırmızı liste, Osman Zaimoğlu'nun liste başı olduğu beyaz liste ve Olcay Can'ın liste başı olduğu (Halil Furat ve ekibi tarafından desteklenen) yeşil liste ile diğerlerinden bağımsız grubun sarı listesi olmak üzere toplam 4 listenin yarıştığı kongrenin ilk etabında kırmızı liste 4, beyaz liste 2, sarı liste 2 sandıkta seçimi kazanırken, yeşil liste şu anda herhangi bir sandıkta seçim kazanamadı.
Elbette daha seçimler bitmedi, kimsenin rehavete veya umutsuzluğa kapılmasına gerek yok ama, Ebru Uzun'a karşı aynı seçim stratejisi ile yolan çıkan beyaz ve yeşil listelerin, bu stratejisinin tutmadığı, aksine Ebru Uzun'a puan kazandırdığı anlaşılıyor.
Kısaca özetleyelim…
Beyaz ve Yeşil listede yer alanlar Ebru Uzun'a verilecek oyların Harun Akın'a gideceğini, dolayısı ile Harun Akın'a belediye başkan adaylığı yolunu açacağını işleyerek, Ebru Uzun üzerinden Harun Akın'a karşı politika üretmeye kalkıştılar.
Bu politika ters tepti, delegeler neyin ne olduğunu anlayıp, Ebru Uzun'a daha fazla destek verdi.
*
CHP 22. Dönem Zonguldak Milletvekili Harun Akın'ın delege seçimleri ile başlayan kongre sürecinde "taraf" olmaktan ve parti içindeki karşılıklı polemiklere dahil olmaktan özenle kaçındığı gözlemleniyor.
CHP parti teşkilatlarının içinden gelen, gençlik kollarından il başkanlığına, il başkanlığından milletvekilliğine değin yükselmiş Harun Akın'ın bu kongrede izlediği tarafsız tutum, seçim yarışına katılan bütün adaylara başarı dileklerini iletmesi, bütün adaylara eşit mesafede olduğunu hissettirmesi parti tabanında ve delegeler arasında takdirle karşılandı.
Bu bir "siyasi olgunluk" göstergesidir ve CHP içinde ayrışmaya, dağılmaya, 40 parçaya bölünmeye değil, kendi aralarındaki görüş ayrılıklarına rağmen, partili kimliği ile hareket etmeye davet etmektir.
Seçimler, kongreler demokrasinin gereğidir, bu gereklilik biraz gürültülü-patırtılı da olsa CHP içinde daha çok yaşatılıyor, CHP'nin demokratik tarzı olarak ortaya çıkıyor.
Aynı parti içinde de olsa herkes aynı fikirde olmak zorunda değil, ancak az önce de söylediğimiz gibi bu süreç sona erdiğinde parti içindeki farklı görüşleri bir nevi "siyasi husumet" haline getirmeden, yola devam edebilmek önemli…
Kol kırılır yen içinde…
CHP, tüm tarafları ile birlikte bunun farkına varabildiği anda başarıya ulaşma şansı da o ölçüde artmış olacak.
*
Somut bir örnekle tamamlayalım…
Delege seçimleri, ilçeler ve il kongreleri tamamlandığında, seçim sonuçlarını herkesin kabullenip, sandıktan çıkan iradeye saygı göstermesi ve kongre tartışmalarını geride bıkakıp yanyana yürümesi CHP'ye güç katan bir etki oluşturur.
Ebru Uzun, Osman Zaimoğlu, Olcay Can, Halil Furat, Sarı Liste'de yer alanlar kongre tartışmalarını geride bırakıp, hep birlikte sahada çalışıp seçime hazırlansalar fena mı olur?..
O halde şimdi CHP için kişisel önyargılarından kurtulup, yola birlikte devam etmek ve seçime odaklanma zamanı...
Önümüzdeki Cumartesi ve Pazar günleri yapılacak delege seçimleri sonucunda kazanan kim olursa olsun, CHP seçmeni böyle bir tablo görmek istiyor.
Erhan ÇAKMAK