Latince, Hint-Avrupa dil ailesine üye antik bir dildir. Roma İmparatorluğu'nun resmî dili Latince idi. Daha sonra, Ortaçağ'da kiliselerde Latince kullanıldı. O zamanlar İncil, Latince olarak yazılırdı. Bu yüzden Latince sembolik olarak Vatikan'da kullanılmaktadır. Çoğu Avrupa dillinin kökeni Latincedir.
Şimdi size bir faşizm çeşidinden bahsedeceğim, ondan önce bu güne kadar neden yazı yazmadım ? Buna bir açıklama yapmam gerekir: Köşe yazarlığı da bir çeşit şairliğe benzer bir şeylerden esinlenmeden durup dururken şiir yazamazsınız, mutlaka sizi tetikleyecek bir şeyler olacak ve siz de ustalığınızı kullanarak bir eser ortaya çıkaracaksınız. Köşelerde yazı yazmak da buna benzemese de yakın akraba olduklarını söyleyebilirim. Aylardır o kadar çok yazmayı denedim ama olmadı,beni yazı yazmaya motive edecek bir neden göremedim.
Şunu peşinen söylemek isterim ki ülkemiz iyi yönetilmiyor,dün de ,bu gün de , bu kafayla yarın da iyi yönetilmeyecek. İyi bir şeyler yapmaya kalktığımızda birileri bir yerlerden düğmeye basıyor tepe taklak gidiyoruz, burada sakın kimse dış güçleri suçlamasın, bu ucuz kabadayılık olur, yani hamaset. Eğer sürekli dış güçler bize müdahale edebiliyorsa ve her defasında başarılı olabiliyorsa biraz kendimizi sorgulamamız gerekir:"neden biz?" ve şunu unutmamak gerekir ki; Hiç bir ülke kendisinden başka ülke için oturup salya sümük ağlamaz, başka biri için kellesini ortaya koymaz veya esip gürleyerek de kimseyi korkutamaz. Bütün ülkeler için tek şart: Karşılıklı çıkarlardır. Ülkeler de tıpkı ormanda yaşayan hayvanlara benzerler,kısaca demek gerekirse dış ilişkilerde orman kanunları geçerlidir:" Yaşamak için öldür" Dünya kurulalı beri dış ilişkilerde bu geçerlidir. Her ırk içgüdüsel olarak kendi ırkının diğer ırklardan daha çok çoğalmasını,daha çok beslenmesini ister. Sakın kimse :"İnsan hakları,demokrasi, özgürlük" gibi lafları etmesin gerçekçi olmakta fayda var,bütün bunlar olmalı ama tek başına bunlar gerçek orman değil, güzel bir manzara resmine benzer , duvarda süs gibi durur, sadece göze hitap eder, e karnı aç olan bir insanın gözüne hitap etsen ne olur, etmesen ne olur. Şimdi başa dönecek olursak; Neden latince bir antik dil olmasına rağmen hala varlığını sürdürüyor ve her alanda, özellikle bilimsel alanda çalışmalar yapan bir bilim insanının mutlaka latince bilmesi ve ya anlaması gerekiyor? Çünkü elin gavuru boş durmamış sürekli bir şeyler icat etmiş, sürekli bir şeyleri dünyaya pazarlamış ve :" Ben bu konuda tek söz sahibiyim,ben ne dersem o olur" Bir çok örnek var ama ben bir örnek vereyim: Hiç düşündünüz mü bu bilgisayarlarda neden "Ğ,Ş,Ç" gibi harfler yok? Mesala Japonca, Çince, Arapça gibi dillerde bir harfin bir değil beş tane üstünü,esresi var ve bilgisayarda kabul görüyor ama ne hikmetse benim güzel Türkçemdeki güzelim harfler kabul görmüyor. bunun tek nedeni yıllardır iyi yönetilmeyen ülkemin bu kültür faşizminin zulmüne uğramasıdır, bunun tek suçlusu var o da kendimiz. Daha dün Suudi kral öldüğünde üç gün yas ilan ederek güzelim bayrağımızı yarılara indirdik, bu gün aynı Suud Kabilesi PYD denen eşkiyaya yardım edeceğim diyebiliyor. Yani Suud Kabilesi bile dış ilişkilerde orman kanunlarının farkında. O kadar çok doluyum ki bir konuyu yazıp siz değerli okurlarımla paylaşayım derken sinirimden duramadım ve yazıyı aşureye çevirdim. Sevgili dostlar biz ülke olarak üretmek,üretmek üretmek zorundayız. Üretimden kasıt dev plazalardan, lüks arabalardan, bir yerine iki akıllı telefonlardan, aşırı gösteriş görgüsüzlüğümüzden bahsetmiyorum,masamızdaki pastadan ve onu büyütüp ulusça paylaşmaktan ve de fazlasını satarak ülkemde yaşayan insanımızın zenginleşmesinden bahsediyorum. artık dünyamızda savaşlar topla, tüfekle, süngüyle yapılmıyor,artık dünyada savaşlar ekonomik olarak yapılıyor ve kim zenginse o haklıdır, kim zenginse o demokrattır, kim zenginse o insan haklarını ihlal etmez,etse bile kimse gıkını çıkaramaz. Bu yazıyı şimdilik bitireyim, terbiyem bozulmasın . Tekrar hoş bulduk.