Pavlov'u bilirsiniz…
İvan Petroviç Pavlov…
Psikolojide "klasik şartlanmayı" keşfeden ünlü Rus bilim adamı…
Pavlov'un "zil sesi" ile köpeğin önüne et parçaları atıp, bu deneyi birçok kez tekrarladıktan sonra, köpeğin önüne et parçaları atılmadığı halde her zil sesi ile ağzının sulanması…
Özetle, Pavlov'un köpeği "zil sesi" ile "et parçalarının" eşleştirilmesi ile her zil sesinde önüne et parçaları konulacağını zannettiğinden metabolizması harekete geçiyor ve salyaları akıyor.
Konuyu, daha bilimsel ve entelektüel bir şekilde anlatmak olası ama, herkesin anlayacağı dilden Pavlov ve köpeğinin hikayesi bu şekilde…

*

Bunun tartışması yapılabilir...
Klasik şartlanma deneyinde Pavlov mu haklı, yoksa Pavlov'un köpeği mi?..
Bu konuda rivayet muhteliftir…
Kimilerine göre Pavlov, kimilerine göre köpek haklıdır…
Pavlov'u haklı görenlere göre, o bir bilim adamıdır, dolayısı ile köpeği yanıltması normaldir.
Bilim adına köpeğin kobay olarak kullanılması da "etik dışı" değildir.
Kimilerine göre, köpek haklıdır, ya da sahibi tarafından köpeğe haksızlık edilmiştir.
Köpekler akıl ve mantıkla değil, "içgüdü" ile hareket eder. Pavlov, köpeğin içgüdüsünü birkaç parça et ile şartlandırmış olduğundan, zil sesi ile et arasında içgüdüsel bir bağ kurması normaldir.

**

Pavlov mu haklı ?..
Yoksa Pavlov'un köpeği mi?..
Bu tartışma uzayıp gider, sonunda bitmek bilmeyen Ereğli-Devrek yoluna döner.
Kimi Pavlov'dan korkar, kimi köpekten ürker.
İyisi mi boşverelim…
Onların hikayesi geçmişte kaldı.
Üstelik, günümüzde ne Pavlov'lar ile ne köpekler var…
Tartışacaksak, onları tartışalım.
( Erhan ÇAKMAK)