A Partisi’nin dışında kalanlar düşünmüşler, taşınmışlar “yeni” bir parti kurmaya karar vermişler…
İsim üzerinde tartışmaya başlamışlar…
Demişler ki …
“ A” Partisi olmaz, zaten oradan ayrıldık, “B” Partisi hiç olmaz, “C” desen bize gelmez, en iyisi “D” Partisi olsun…
Açılımı…
“ Her derde deva partisi “
Bu isim tutar mı, tutar, demişler…
Sonra da taşrada ne kadar “A” Partisi’nin dışında kalanlar varsa, onlara ulaşıp, il-ilçe teşkilatlarını kurmuşlar…
Ve dahi meydanlara çıkıp konuşmaya başlamışlar…
“ Biz…” demişler, öyle herkesin derdine deva olalım diye kurulmadık, kendimize devamız olmadı ki, başkalarına olsun…
Bizim niyetimiz, “A’ Partisi’ne kinayedir, “A” Partisi’ne inat olsun diye kurulduk, aslında bizim partinin adı “ Sefam Olsun Partisi” olmalıydı.”
“ A “ Partisi’ne inat, “D” Partisi…
Ya da evlere şenlik Sefam Olsun Partisi !…

*

“A” Partisi’nden ayrılan bir başka “metal yorgunu” grup ise bir başka “yeni” parti kurmanın peşine düşmüş…
Onlar da her ne kadar “A” Partisi’nin dışında kalan varsa herbirini derleyip toplamışlar,  “yeni” bir parti kurmuşlar, adına da “G” Partisi demişler…
Ve dahi taşrada ne kadar “A” Partisi’nin dışında kalan isimler varsa, derleyip toplamışlar, il-ilçe başkanlıklarını kurmuşlar…
Kurabildikleri kadar…
Kongre yapmışlar, 40 kişiyi bir salona toplayamamışlar…
Ne var ki, hamasi nutuklar atmaktan, “Biz, sizin geleceğiniz olacağız” demekten vazgeçmemişler…

*

Seçim zamanı gelip çatmış…
“A” Partisi yine sandıkları patlatmış, D Partisi yüzde 0.89, “G” Partisi ise yüzde 0.76 oy almış…
D Partisi ile G Partisi siyasetin tozlu raflarında kalmış…
Seçimden sonra bilge kişiler bir araya gelip demişler ki …
“ Bu siyaset denilen nesne attığın zaman mangalda kül bırakmamakla olmuyor. Ne demişler … Ayinesi iştir kişinin… Lafa bakılmaz”
Sözün özü şudur ki…
Laf olsun diye parti kurulmaz.