Sadece kadınlara özel bir toplantıda bir hoca vaaz veriyormuş…

Hoca, epey konuştuktan sonra kadınlardan biri elini kaldırıp bir soru sormuş…

" Hocam, bir kadın, gariban bir adamla zina ederse bunun cezası ne olur?."

Hoca, kaşlarını çatmış, sert bir ifadeyle yanıtlamış…"

" Bunun cezası ağırdır, her birine 100'er deynek vurulur" 

Aynı kadın sorusunu yinelemiş…

" Peki, hocam bir kadın, bir kadı ile zina ederse bunun cezası ne olur?.."

Hoca, bu kez daha fazla öfkelenip, daha sert bir ifadeyle yanıtlamış…

" Bunun cezası daha ağırdır, her birine 200'er deynek vurulur?.."

Aynı kadın devam etmiş, bir soru daha sormuş…

" Peki, hocam, bir kadın, bir hoca ile zina ederse bunun cezası ne olur?.."

Hoca birden gevşemiş, gözleri parlamış, iştahı kabarmış, o sert, öfkeli halinden eser kalmamış…

Alıcı bir ses tonu ile yanıt vermiş…

" Seni gidi, seni !.. Sen cennete gitmek istiyorsun değil mi !.."

***

Toplumu aydınlatan, dini bilgileri dosdoğru anlatıp, kendileri de yaşamlarını buna göre düzenleyen gerçek hocalarımızı, din adamlarımızı tenzih ediyoruz.

Bu bir fıkradır elbette, ancak, toplumda giderek yaygınlaşan münafıklığı, iki yüzlülüğü, özü başka, sözü başka davranışları somutlaştıran bir fıkra…

Kötü örnek, örnek olmasa da, hemen her meslekte, her alanda bu ikiyüzlülüğü görebilmek olasıdır.

Öğrencisini taciz eden öğretmen…

Yolsuzluk yapan belediye başkanı…

Sahtekarlık yapan doktor…

Adaleti çiğneyen hukukçu…

Dini istismar eden din adamı...

Üçkağıtçı müteahhit…

Halkına yalan söyleyen siyasetçi…

Ve saire…

Alın bu fıkrayı hepsine uyarlayın işte !..