Sevgili Okuyucular sizlerden hiç yok mu milletvekili aday adayı açıklaması daha doğrusu başvurusu yapan. Valla her yerden bir aday adaylık açıklaması duyuyoruz. Çok garip geliyor bana; mesela Zonguldak’ a bakalım 5 tane vekil kontenjanı var kaç tane başvuru olmuş. Tabii kimse engel olamaz; yasaya göre şartları yerine getiren herkes aday adayı olabiliyor. Ama bir de parası olması gerekiyor; bedavaya bu işler olmuyor. Siyasi partilerin popülerliğine göre başvuru parası azalıyor; daha doğrusu oy potansiyeline göre başvuru ücreti azalıyor.
Öncelikle aday adayı olan herkese saygı duyuyorum; herhangi bir siyasi parti ayırtmaksızın. Umarım hayırlısı olur önce Zonguldak için sonra da kendileri için. Saygı duyuyorum eyvallah ama biraz ben bu işlerin eğitimle olması taraftarıyım. Parti içlerindeki il/ilçe başkanları ve hatta yönetim kurulundakiler dışında ciddi ciddi bu işin eğitimini alan insanların bu işlere soyunması gerektiğini düşünmekteyim. Teşkilatlanmalar içinde bulunmada bir nevi eğitimdir; belli bir süreçten geçerek bu makamlara ulaşmıştırlar. Bu sebeple onları ayrı tutarak, ben bu işleri eğitim alan insanların girişmesi taraftarıyım. Biraz meslek gibi bakılmasını düşünüyorum; sonuçta Siyasal Bilimler, Yönetim Bilimleri, Kamu Yönetimi diye bir eğitim dalları varken buralardan bu insanların siyasete girmesini düşünmekteyim. Az önce dediğim gibi bazıları da hayat üniversitesinde güzel bir siyasi eğitim ve potansiyel kazanmıştır onlara da saygım her zaman sonsuzdur ve her zaman siyasette yerlerinin olduğunu düşünmekteyim.
Bu durum bazı meslek gruplarında da yaşanır ve hatta alaylı mektepli olarak adlandırılır. Ben alaylı mektepli olayını yüzdeye vurursak bu gelişen ve dünya konjonktürü içinde yüzde 70 mektepli olması gerektiğini düşünen taraftanım. İşin eğitimini alanların o meslekleri yapması taraftarıyım. Ama alaylı tarafı da komple atan bir insan değilim; orada da ciddi güzel meslek erbabı insanların olduğuna da inanmaktayım. Umarım demek istediğimi tam anlatabilmişimdir. Son yerel seçimlerin öncesinde de bu düşüncemi sosyal medya üzerinde yazmıştım ama o zaman yanlış anlaşılmıştım bazı kesimler tarafından. Alaylı tarafı hesaba kattığımızda tecrübe denilen bir arkadaş karşımıza çıkıyor ve o kişiyi önemli kılıyor. Bunun handikabı ne diye sorarsanız; genç arkadaşlar pek buralardan çıkamaz. Genelde alaylı olan meslek erbabı kişiler genç olmaz; orta yaş ve çoğunlukla üzeri olan insanlar olur. Diğer taraftan mekteplilere bakarsak ise o zaman gencecik, pırıl pırıl genç insanların da işin içine girdiğini görebilirsiniz. Bizler genç beyinlere daha çok yer vermeliyiz evet ama diğer kesimi de yok sayamayız. Onların tecrübesiyle genç, dinamik, devamlı gelişen ve kendini yenileyen genç beyinlerin harmanlandığı bir sistem üzerinde yürümeliyiz. Eminim çok daha başarılı oluruz ve çok daha geniş yelpazeli, çözüm odaklı bir sistem meydana gelmiş olur.
Gençlere de yer vermeliyiz; Mustafa Kemal’in her zaman her daim önem verdiği gençleri de bu çarkın, bu düzenin, bu sistemin içine sokmalıyız. Gençleri uzak tutmak inanın hiç doğru bir davranış olmaz. Bunun yanında daha tecrübeli işin erbabı insanları da olayın dışında tutmak yanlış bir davranıştır. Önemli olan dengeyi sağlamak, ahenk ve uyumu yakalamaktır. Daha güzel, daha adil ve daha iyi bir yönetim için benim önerim budur; belki bazıları benim bu fikrime katılmaya bilir, saygı duyarım. Ben kendimce kendi fikrimce kendi düşüncelerimi yazdım. Tamam, ben de bir Kamu Yönetimi mezunuyum ama inanın bu dediklerimi Turizm okusam da derdim; bunu tüm samimiyetimle söylüyorum. Tekrardan aday adayları mevzusuna gelirsek en başta bahsettiğim gibi tüm aday adaylarına çıktıkları yolda başarılar diliyorum; öncelikle Zonguldak için sonra da onlar için hayırlı olmasını diliyorum. Bu arada size samimi bir itirafta bulunmak istiyorum. Bugün benim de biraz param olsa Kamu Yönetimi okumuş, roman ve köşe yazarlığı ve ayrıca tiyatro ile uğraşan bir genç olarak aday adaylığımı açıklardım. Bunu da dürüst bir şekilde dile getirmek istedim. He bu arada bu söylemim; herhangi bir yerlere ya da siyasi partilere falan tepki olarak söylemiyorum; içimden geçti ve sizlerle paylaşıyorum. Her zaman her konu da olduğu gibi; hadi görüşmek üzere, iyi günler.