Ereğli TSO Başkanı Arslan Keleş, geçtiğimiz gün bir konuştu, “pir” konuştu doğrusu…
Konu, ERDEMİR’in, Ereğli’ye bakış açısı…
ERDEMİR’in sebeb-i hayatı olan Ereğli”ye “nasıl bakması gerektiğini” evirip çevirmeden herkesin anlayacağı şekilde anlatmış oldu.
****
Ereğli TSO Başkanı Arslan Keleş, başlangıçta ERDEMİR’e karşı “mülayim” davrandı.
Daha doğrusu ERDEMİR ile Ereğli ticaret erbabının ilişkilerinin normalleşmesi adına “diyalog” yolunu sürekli açık tuttu.
Ancak bir vakte kadar…
ERDEMİR’in tutumu değişmedi, ERDEMİR yöneticileri tesisin hangi topraklar üzerinde kurulduğunu unuttu, Ereğli esnafı ve iş insanları “üvey evlat” muamelesi görmeye devam etti.
***
Arslan Keleş’in, “Ereğli” konusundaki hassasiyeti biliniyor.
Daha önce “fakülte” nedeniyle vekillere gönderme yapan Arslan Keleş, bu kez de ERDEMİR yöneticilerine gönderme yaparak, söyleyeceğini söyledi.
Kuşkusuz, TSO Başkanı olmadan önce de aynı hassasiyeti taşıyan Arslan Keleş’in, bu göreve seçildikten sonra, bu iş, hassasiyetten öte büyük bir sorumluluğa dönüştü.
Arslan Keleş, Ereğli esnaf ve sanatkarının, Ereğli’li iş insanlarının tüm ticari kaygılarını omuzlayıp yüklenmiş oldu.
Arslan Keleş, açıklamalarında OYPA personeline verilen sözlerin tutulmasını, yasanın öngördüğü şekilde 85 engelli istihdamının sağlanmasını istedi.
***
Bir şeye nasıl bakarsanız, öyle görürsünüz…
ERDEMİR, Ereğli’yi “vatanı” olarak görüp benimsiyorsa ona göre davranmalıdır.
Yok eğer, ERDEMİR, Ereğli’ye ısrarla “taşra” gözüyle bakmaya devam ederse, bunun sonucu bellidir.
Ereğli TSO’yu da karşısına alacak…
Eğer öyle olursa, Arslan Keleş’in “Ereğli adına” başlatacağı mücadele de havada kalmayacak.