“ Her şeyden biraz kalır “
Diyor bazıları,
Çoğunlukla haklıdır.
Kavanozda biraz kahve,
Kutuda biraz ekmek,
İnsanda biraz acı.
Turgut Uyar’ın bu güzel anlam dolu dizeleriyle köşeme başlamak istedim. Çok haklıdır bu satırlar; inanın satırların içinde saklanmış binlerce insan olduğunu düşünüyorum. Çoğunun orada olduğundan haberi bile yok; belki de işine böylesi iyi geliyordur. Farkındalık her zaman iyi değildir; hele ki fazla farkındalık… Kafadan söyleyeyim; fazla farkındalığın en fazla uykuyla arası bozuktur, genelde anlaşamazlar. Farkındalık bir müddet sonra hastalığa kadar ilerleyebiliyor; hem de tedavisi olmayan bir hastalığa.
Düşünsene yanlış olan her şeyin farkında olduğunuzu, haksızlıkların, adaletsizliklerin; kısacası etrafınızda dönüp biten tüm yanlışlıkların ve dalkavuklukların farkında olduğunuzu, inanın berbat bir durum gibi gelmiyor mu size de? Hele bir de biraz detaycı iseniz, analizler giriyor olayın içine artı bir de hisler ve fikirler; şimdiden uykum kaçtı. Doktora gitseniz de bunun çözümü yok; en büyük şansızlığı da bu. Çünkü sana verilecek ilacın beynini uyuşturacağını biliyorsun bir kere; onun da farkındasın neden o ilacı bile bile kullanasın değil mi ama? Eee ne yapacak o zaman fazla farkındalık sahibi olan insanlar; var mı tavsiyesi ya da fikri olan?
Şahsen ben çok uzun zaman düşündüm de pek bir çözüm bulamadım; denemediğim sistem, denemediğim taktik kalmadı. Ama doktora ya da alternatif sözde çözümcülere gitmedim. Alternatif tıpa yönelmek istedim; birini seveyim dedim. Malum çocukluğumuzun en etkili tedavisi değil miydi “ Öpeyim de geçsin”; dedim aşk, sevgi çözer bu durumları. Aman Allah’ım nereden böyle bir hata yaptık; fazla farkındalıktan şizofrenliğe geçiş yapacaktık neredeyse. Kimi, neye, niye sevelim diye sorgular hale geldik; yaşanılan sahte hayatı hepimiz görüyoruz.
Bu arada ülkedeki mevcut durumun farkındayım yani; bahçem güllük gülistanlık değil. Buradan kendimce bulduğum çözüme gelmek için biraz durumu yaya yaya anlatmak istedim. Fazla farkındalığı olan insan ancak çok farklı uğraşlarla uğraşarak bunu minimuma indirebiliyor. Eğer fazla farkındalıktan şikâyetçi olanınız ya da bir yakını falan olan varsa söyleyin mutlaka bir uğraş bulsun, hatta bulabiliyorsa iki tane üç tane; bulabildiğince fazla ve farklı konularda uğraş bulsun. Ancak o şekil biraz uyuyabiliyor ve huzurlu olabiliyorsunuz.
İsterseniz bana yanlış yaptığımı söyleyin ama ben yazarak uzaklaşıyorum bazı şeylerden; yoksa kafayı yiyecek gibi oluyorum ve beynimi düşünmekten alamıyorum. Benimkine bencillik ya da kolaya kaçmak falan demeyin ama rica ediyorum. Fazla farkındalık inanın insanı çok yoruyor; kimseye tavsiye etmiyorum. Belki beni anlayamazsınız, şov falan yapıyor sanabilirsiniz ama mutlaka benle aynı durumu yaşayan birileri vardır. İçim içimi yiyor mesela sokakta çocuklar kötü alışkanlıklar içinde cirit atarken; keşke daha fazlasını yapabilsem. Şimdilik bu kadarı geliyor umarım daha fazlası gelir de ben de bir şeyler yapabilirim.
Çok sevdiğim makam – mevkii sahibi sözü geçen bir Abim vardı; sohbet ederken “ Bir şey yapın ‘ sanat, edebiyat, siyaset ‘ “ derdi, biz onu dinledik hepsinden elimizden geldiğince yaptık da kendisi pek yerinde durmadı, sözünde durmadı, boş vaatlerde kaybolduk.