Çevre ve Şehircilik Bakanımız Zonguldak’a gelip, ilimizin fiziki kalkınmada geri kaldığını söyledi...
Elbette doğrudur...
Herkes gitti Mersin’e, Zonguldak gitti tersine !..
Ancak, sadece Sayın Bakanın söylediği ile sınırlı değil...
Zonguldak “kıyı kenti” olmakta da çok gerilerde kaldı.
Şehrimizde “eşyanın tabiatına aykırı” bir durum var.
Zonguldak’ın “denizi” var, “gemisi” yok...
Üstelik bu konuyu siyaset ve yönetim kademelerinden “telaffuz” eden de yok...
İki siyasetçi hariç...
Ak Parti Zonguldak Milletvekili Polat Türkmen...
CHP 22. Dönem Zonguldak Milletvekili Harun Akın...
Her iki siyasetçi Murat Altay’ın hazırlayıp sunduğu TV programlarında, Zonguldak’ın bir “kıyı kenti” olduğuna vurgu yaparak, mutlaka “deniz ulaşımının” sağlanması gerektiğine dikkat çektiler.
Polat Türkmen ve Harun Akın “özgül ağırlığı” olan siyasetçilerdir.
Kimse onları kerameti kendinden menkul, ya da hasbelkader siyaset basamaklarında yer almış siyasetçilerle karıştırmasın.
Zonguldak adına kimsenin konuşmadığını onlar konuşur, eğer bu kent adına mücadele etmek gerekirse onlar mücadele eder, eksiğini-fazlasını hep onlar söyler...
Geçmişte örnekleri görülmüştür...
Polat Türkmen ve Harun Akın geçmişte TBMM çatısı altında birlikte milletvekili olarak görev yaptıkları ve her ikisinin de KİT Komisyonu Üyeliği görevlerini üstlendiği dönemlerde siyaset ayrımı gözetmeden “Zonguldak adına” nasıl birlikte mücadele ettikleri henüz hafızalardan silinmedi.
İşte o yüzden Polat Türkmen, Polat Türkmen’dir...
İşte o yüzden Harun Akın, Harun Akın’dır...
O halde yeniden konumuza dönelim...
Zonguldak kamuoyuna şöyle bir soru soralım...
“ Bir kıyı kentinde deniz ulaşımı gerekli midir, gereksiz midir?..”
Ya da şöyle soralım...
“ Zonguldak halkı, deniz ulaşımına, deniz otobüsleri veya benzeri deniz taşıtları ile ulaşım ve gezi amaçlı deniz ulaşımına layık mıdır, değil midir?..”
Elalem çölün ortasında “yapay” deniz üretmeye çalışıyor, biz Karadeniz’in kıymetini bilmiyorsak yuh olsun bize !..
( Erhan ÇAKMAK)