Uzun yıllardır çözüm bekleyen sorunları yüzünden bir türlü seviye atlayamamış bir kentin/ Zonguldak makus talihini yeniden yerel basının gündeminde görmeye başladık. Rödevanslı sahaların durumu, kentin tek istihdam alanının bulunması, umutla beklenen projelerin hayata geçmesi için hala sabır gerekmesi gibi daha bir çok konuda sorunları sıralamak olası. Sağlık, eğitim veya ekonomi alanındaki sorunların hep aynı kaynaktan doğduğuna inanıyorum.
Yıllar önce merhum gazeteci Harun Ersoy’dan başlayarak daha bir çok önemli ismin kentin bir LOBİ EKSİKLİĞİ yaşadığını, kente değer katacak işlerin sürekli ertelendiğini savunduklarını yerel gündemi takip edenler hatırlayacaktır. Kendimi o önemli isimlerin arasında görmesem de sık sık “ sahipsiz bir kent” görüntüsünden bahsettiğim yazılar hala gazetemizin arşivinde duruyor. Üzücü olan herkesin problemler hakkında az/çok bir fikri olmasına karşın çözüm için yol alınamamış olması.
Kentimizden, Ankara’da uzun bir dönem Meclis’te Basın Yayın ve Halkla ilişkiler Başkanlığı yapan değerli bürokrat Ali Özer’le bir sohbetimizde “ LOBİ EKSİKLİĞİNİN” büyük handikap olduğunu konuşmuştuk. Hatta sayın Özer; Ankara’da bir çok küçük Anadolu ilçesinin bile bu konularda önemli etki alanları oluşturduğundan bahsetmişti. Peki Zonguldak bu konuda niye zayıf kalmış olabilir? Eğer güçlü&etkili bir lobimiz olsa kentin sorunları daha kolay çözüm bulabilir mi? Denenmeden bilenemez ancak bu konuda yol alan kentlerin hatta ilçelerin olduğunu düşünürsek, bu lobi işinin önemli olduğunu kavrayabiliriz.
Sorun yalnızca LOBİ EKSİKLİĞİ değil. Kentin Ankara’ya gönderdiği hiç bürokrat yok neredeyse. Yalnızca Milli Eğitim Bakanlığında yeni görev alan bir iki isim haricinde kentte etki yaratacak, sorunlarda yanına gidip çözüm için kapısını çalacağınız kaç isim var? Lütfen önemli siyasi isimlerle bürokratları karıştırmayın. Elbette kentimizin yetiştirdiği çok etkin siyaset insanlarımız var. Fakat bakanlıklarda kentin sorunlarına vakıf, kentle bağı olan bürokratlar yok. Maden ve Orman kentiyiz. Orman bakanlığı bürokratlarından kaçı Zonguldaklı? Maden kenti olduğumuz halde o bakanlıkta hiç bu kentten bir bürokrat var mı? Ben bilmiyorum. Varsa kendini iyi gizlediği için tebrik ederim.
Kente yatırım geldiğinde gözümüze sokar gibi anlatıyorlar. Yahu daha düne kadar tek milletvekili ile temsil edilen Bayburt’a yeni havaalanı yapılıyor. Yazı yayınlanana kadar belki de bitecek !Bu küçük ve ulaşılması zor kentimiz KOZLU ve KİLİMLİ toplamı kadar bir alan ve nüfusa sahiptir. Denebilir ki bizim de havaalanımız var. Dış hat uçuşları olmasa çoktan kapanırdı. Gurbetçilerimiz sayesinde hala çalışıyor yoksa iç hatlarla uçmak için piyango milyoneri kadar şanslı olmanız gerekiyor. Eğer mübalağa yaptığımı düşünüyorsanız bir iç hat bileti almayı deneyin. Zaten THY ülkemizdeki iç hatlar için ANADOLU JET diye bir alt şirket kurdu, o şirket uçuyor genelde küçük kentlere. Ancak Zonguldak bu şirketin uçuş programına dahil edilmedi. THY ile uçalım deseniz o da olmuyor. Bir sosyal medya sitesinde şöyle bir paylaşım dikkatimi çekti, bu yazıdan sonra kaldırabilirler diye “kayıt altına aldım”; “ Zonguldak’tan İstanbul’a gitmek için önce Düsseldorf’a uçulan havaalanı” … Ne ironik bir durum.
Yukarıdaki bir örnek. Sorun yalnızca bu olsa. Günlerdir “kömür ve rödevansla” ilgili sorunlar ve çözüm olmazsa binlerce madencinin işsiz kalacağı konuşuluyor. Daha önceki bazı yazılarımda “ kentteki ocakların kaçak değil ÇARESİZ OCAKLAR” olduğunu anlatmaya çalışmıştım. Farklı iş kolu yok denecek kadar az, yöre insanı madencilikte uzman, herkes pazarda limon satsın ile çözülmez bu işler. Rasyonel girişimler olmalı. Çözüme direk katkı sağlayacak uygulamalar hayata geçirilmeli. Zamana bırakılmamalı.
Eğer Ankara’da Enerji bakanlığında kentin bu gerçeğini bilen isimler bürokrat koltuğunda olsaydı ve sorunun çözümü için planları olsaydı biz bugün başka şeyleri konuşuyor olabilirdik.
Buradan şu sonuç çıkıyor. Yaptığınız siyasi tercihler yalnızca sizi değil bir kenti de etkiliyor. Seçim döneminde siyasetçileri gördüğünüzde yalnızca evladınıza iş istemeyin, bu kentin Ankara’da bürokratları da olsun deyin. Giden bürokratlar olursa sorun çözerler mi ? O da kentin şansına kalmış !