Efendimizin yaşayışı ve bütün davranışları Kuranı Kerim’in gösterdiği hidayet yolunun uygulanması...
Efendimiz güler yüzlü, nazik, ince ve hassas ruhlu,
Katı yürekli, sert ve kırıcı olmayan
Kaba söz konuşmayan,
Başkalarını tenkit etmeyip kabahatleri yüzüne vurmayan,
Yanlış ve hoşlanmadığı davranışı görse bu davranışları yapanların kim olduklarını belli etmeden ve hiç kimseyi kırmadan yanlış ve hataları düzelten,
Kimsenin sözünü kesmeyip konuşması bitene kadar dinleyen, tartışmayı sevmeyip sözü gereğinden çok uzatmayan,
Kendini ilgilendirmeyen şeylerle meşgul olmayan; kimsenin gizli hallerini araştırmayan,
Allah’a hürmetsizlik olmadıkça, şahsına yapılan kötülükleri, ne kadar büyük olursa olsun, bağışlayan, eline imkan geçince öç almayı düşünmeyen,
Allah'ın yasaklarını çiğneyenlere hak ettikleri cezayı veren,
İffet ve haya sahibi,
Bir şeyden hoşlanmadığında açıkça söylemeyen, bu durum yüzünden anlaşılan,
Hiçbir yemeği beğenmezlik etmeyen, arzu ederse yemeyen,
Elini yıkamadan ve besmele çekmeden yemeğe başlamayan,
Allah'a hamd etmeden sofradan kalkmayan,
Bütün insanları eşit tutan,
Her bakımdan kendisine güvenilen,
Verdiği sözü mutlaka zamanında yerine getiren,
Dürüstlükten ayrılmayan, şaka bile olsa yalan söylemeyen,
Eline geçen her şeyi muhtaçlara dağıtan, kimseyi eli boş çevirmeyen,
İhtiyaç fazlasını evinde bulundurmayan,
Son derece mütevazi ve alçakgönüllü olan,
Bir topluluğa geldiğinde, kendisi için ayağa kalkılmasını istemeyen nereyi boş bulursa oraya otururan,
Arkadaşları arasında otururken ayaklarını uzatmayan,
Arkadaşları her işini yapmayı kendileri için şeref ve cana minnet saydıkları halde , bütün işlerini kendi gören, ev işlerine yardım eden,
Methedilmeyi ve aşırı hürmeti sevmeyen,
Yardıma ihtiyacı olanların işlerini görmekten zevk alan, bütün işlerini tam bir nizam ve intizam içinde yapan,
Namaz ve ibadet vakitleri, uyku ve istirahat için ayırdığı saatler, misafir ve ziyaretçilerini kabul edeceği vakitler hep belirli olan,
Vaktini boş geçirmeyen, her anını faydalı bir işle değerlendiren,
Çocukları seven,
Hastalara önem veren, ziyaretlerine giden,
Ayaklarını hiç bir zaman başkalarına doğru uzatmayan,
Kesinlikle başkalarına yük olmayan,
Misafiri çok seven, onlara kendi hizmet eden,
Müslüman olanla, olmayanı ayırmayan,
Ömrü boyunca kötü söz söylemeyen, kimseyi azarlamayan ve kimseye karşı kırıcı olmayan,
Daima güler yüzlü ve tatlı dilli olan,
Başkalarına karşı saygısından ötürü kimsenin sözünü kesmeyen, dinlemeyi bilen,
Başkalarının kusurlarını yüzlerine vurmayan,
Bedenini ve giysilerini temiz tutan, yaşamını sade yaşayan,
Diş temizliğinde misvak kullanan,
Kendisinden isteyeni geri çevirmeyen,
İntikam duygularını sevmeyen, bağışlamayı tercih eden,
Kendisine kötülük edenlere karşı iyilik etmeyi tercih eden, yapılan iyiliği unutmayan,
Yaşlılara karşı saygıda kusur etmeyen,
Tembelliği ve boş durmayı sevmeyen,
Akrabasını ve komşusunu hatırdan çıkarmayan, onlara ikramda bulunan,
Güleceği zaman mübarek elini, mübarek ağzının üzerine koyan,
Kahkaha ile gülmeyen, gülümseyen,
Verilen müjdelere şükreden,
Uyurken mübarek sağ elini, mübarek yanağının altına koyan,
Herkesin isteğini mümkün olan ölçüde, yerine getiriren,
İlim, hikmet çağlayanı, sabır timsali olan,
Atılgan, tehlikeden korkmayan, heybetli,
Hanımlarına karşı insanların en yumuşağı ve ikramlısı olan,
Ne yer, ne içerse hizmetçisine de aynısını veren,
Sofradan daima doymadan, yarı aç kalkan,
Temizliğe son derece ehemmiyet veren ve riayet eden,
Özel işlerini kendisi yapan,
Sade yaşamı uygulayan,
Çok âdil, çalışmaya, ilim ve irfana teşfik eden,
İnsanların faydası için, kendi rahatını terk eden,
İnsanlara madde ve mevkisine göre değil, takva ve ahlakına göre değer veren,
Hayatı iman ve cihad olarak gören,
Modern medeniyetin öncüsü ve insanlığın manevi mimarı olan,
İlk defa insan haklarını tam manasıyla açıklayan ve bunu tatbik eden,
Şefkatli, hayvanlara su veren, atının yüzünü, gözünü silen,
Hayvan üzerinde giderken bir yaya görse arkasına bindiren,
Kendisini kimseden üstün tutmayan,
Hastaları ziyaret eden, cenazelerde bulunan, hatta gönül almak için kafirlerin ve münafıkların da hastalarını ziyaret eden,
Hep düşünceli ve üzüntülü görünen, az söyleyen, konuşmaya gülümseyerek başlayan,
Lüzumsuz ve yararsız bir şey söylemeyen, iyi anlaşılması gereken şeyleri bazen üç defa tekrar eden,
Konuştuğu kimsenin yüzüne bakmaya utanan,
Kendisinden bir şey istendiğinde "yok" dediği duyulmayan, varsa veren, yoksa sükut eden,
Suyu " bismillah" diyerek üç yudumda içen, sonunda "elhamdülillah" diyendi bizim Efendimiz, Peygamberimiz…
Ne mutlu Efendimizi örnek alana, O’nun ahlakını uygulayabilene…