Edebiyatımızın yalnız kalemlerinden olan Sabahattin Ali 25 Şubat 1907 tarihinde dünyaya gelmiştir. Edebiyata ilk adımını Muallim Mekteplerinde arkadaşlarıyla çıkardıkları gazete ve dergilerle adım atmıştır. 

1927 yılında daha 19 yaşındayken Sabahattin Ali, kendisini çok etkileyecek olan babasının ölüm haberini alır. Babasının ölümü üzerine Sabahattin Ali, Babam İçin adlı şiiri kaleme alır. Şiir, 15 Ocak 1927 tarihinde Güneş Dergisinde yayımlanır. Şiirin ilk kısımları ise şu şekildedir.

Babam İçin

Allahım! İşte bugün,

Şu zavallı ömrümün
En matemli günü
Elim böğrümde kaldım,
Ben bu gün haber aldım:

Babamın öldüğünü.

Daha kaç gün evvel,
Yüzümü okşayan el,
Şimdi toprak oluyor.

(…)

Edebiyata şiir ile adım atan Sabahattin Ali’nin şiirleri geçmişten günümüzü birçok önemli isim tarafından bestelenmiştir. Şiirin yanı sıra 1937’de yayımlanan “Kuyucaklı Yusuf” adlı roman, Sabahattin Ali’nin kaleme aldığı en önemli yapıtlardandır. Edebiyatımızda gerçekçi roman olarak adlandırılın türün en farklı örnekleri arasında sayılır bu romanı. Yine usta sanatçının Kürk Mantolu Madonna adlı yapıtı da edebiyatımızın en önemli romanları arasında sayılmaktadır. Volkan Konak’ın seslendirdiği çoğumuzun bildiği aşağıdaki şarkının sözleri Sabahattin Ali’ye aittir.

Göklerde Kartal Gibiyim

Göklerde kartal gibiydim
Kanatlarımdan vuruldum
Mor çiçekli dal gibiydim
Bahar vaktinde kırıldım

Yar olmadı bana devir
Her günüm bir başka zehir
Hapishanelerde demir
Parmaklıklara sarıldım

(…)

Sadece bu şarkı değil, hepimizin yine şarkıyı söyleyeni olan Edip Akbayram ile bildiğimiz şarkının yazarı da Sabahattin Ali’dir.

Hapishane Şarkısı -5

 

Başın öne eğilmesin

Aldırma gönül, aldırma

Ağladığın duyulmasın,

Aldırma gönül, aldırma

 

Dışarda deli dalgalar

Gelip duvarları yalar;

Seni bu sesler oyalar,

Aldırma gönül, aldırma

(…)

 

Sizlere Sabahattin Ali’nin Kürk Mantolu Madonna kitabından bir kesitle veda etmek istiyorum. “Bu eksik sana değil, bana ait. Bende inanmak noksanmış. Beni bu kadar çok sevdiğine bir türlü inanamadığım için, sana âşık olmadığımı zannediyormuşum. Bunu şimdi anlıyorum. Demek ki, insanlar benden inanmak kabiliyetini almışlar. Ama şimdi inanıyorum. Sen beni inandırdın. Seni seviyorum. Deli gibi değil, gayet aklı başında olarak seviyorum “