Seçimlerde en kolay olan köşe yazısı; muhabbetin olan birini cilalayıp onu gazlamaktır. Ancak kamuoyu bunun farkındadır ve o tiplerin yazısını kendi çevresi dahi okumaz. Eğer bir seçim bölgesi ile ilgili yazı yazacaksanız mutlaka oraya gitmeli, sokağın nabzını tutmalısınız. Esnaflarla konuşup, emekli kahvelerine gitmelisiniz. Yeni Adım’daki eski yazılarıma dikkat edenler iyi bilecektir, her seçim dönemi Ereğli’den Devrek’e hatta önceki yıllarda Safranbolu’ya Bartın’a gidip oraların analizi yapmışımdır. Oturduğu yerden başarıya ulaşan tek canlı tavuktur ve yalnızca YUMURTLAR …
Zonguldak’la ilgili seçim yorumlarının bir çoğunu artık takip etmiyorum, çok yüzeysel ve hatıra binaen yazıldığı belli oluyor. Zonguldak’taki bu durum kentin geleceğini de etkiliyor. Kamuoyu da zaten kimin tarafsız olduğunun farkında ve o kişiler yakından takip ediliyor ve yazıları okunuyor.
Biraz sıkıcı olacak ancak SİYASETTE başarıya etki eden faktörleri kısaca yazalım. Gelişmemiş ülkelerde ilk sırada LİDER gelir. Mesela Almanya da YEŞİLLER partisinin eş genel başkanlarını pek çok Alman bilmez. Bizde ise binde ikilik partinin genel başkanını dahi herkes tanır. Geleceğe dönük programı olsa, hadi ülkeyi yönet desen ona göre güçlü kadroları olsa tamam da … Başarı için önce Örgüt ardından Strateji sonra bütçe ve en sonunda aday geliyor. Bazı akademisyenler bütçeyi ilk sıraya koyarlar kimileri stratejiyi …
Şimdi halk bu kriterlere bakıp kimin yarışta olduğunu kimin ipi göğüslemede avantajlı olduğunu bilir. Sandıklardan o sonuç çıkar.
Bu yazıyı yazmadan önce Soğuksu’da bazı arkadaşlarla seçimleri konuştuk. AKP için Özcan Ulupınar’ın kent için aday olması gerektiğini savunan birkaç görüş çıktı. CHP için ise yeni ve yıpranmamış bir adayın avantaj olduğunu söyleyenler oldu. MHP nin bu seçimdeki stratejisinin AKP nin başarısına yada başarısızlığına direk etki edeceğini belirten biri de o konuda iddiasını dile getirdi. Bunlar sokakta konuşulanlar. Şahsi yorumum için çok erken. İlk izlenimler bunlar.
Emekli dayıların nabzını tutmadan, ev hanımı hanım teyzelerimin Pazar fiyatlarının yorumlarını dinlemeden, gençlerin yarınlarla ilgili kaygılarını kimin giderdiğini belirlemeden oturduğum klavye başından CHP yada AKP hakkında nasıl bir doğru analiz yapabilirim ki? Bir konuda çok derin çalışma yapıp bu satırlarda paylaştığım için ( ALLAH aşkına biraz MATEMATİK/yazısı) rahatlıkla şunu yazabilirim ki kentimizde CHP; İYİ Parti ile girdiği ittifaktan hiç yararlanamamış hatta zarar görmüştür. Bana göre hem İYİ Parti, DEVA Partisi hatta GELECEK Partisi de kendi logolarıyla seçime girmeliler. Bu listeye diğer partileri de katmak mümkün. Eğer siyaset bir iddia işi ise herkes kendi kalibresini görmüş ve göstermiş olur. Elin atıyla ava/yola gidilmez. Eğer ortaklardan gelecek 250-300 oyu düşünüyorsanız siz zaten seçimi kaybetmişsinizde haberiniz yok demektir.