Son günlerde ülke siyasetinde ilginç gelişmeler yaşanıyor. Bir yandan seçimlerde ülke barajı yüzde 12 ye çıksın diye ortaya atılan iddialar diğer tarafta İTTİFAKLARINA destek arayan iktidar.
Son yerel seçimlerde aldıkları yüzde 2.71 oy oranı yanıltıcı olabilir SAADET Partisinin. Milli Görüşün hala büyük oranda bir oy yüzdesi olduğunu düşünenlerdenim. Büyük bir araştırma şirketim olsa hemen bir saha çalışması yapar ve net bir oran söyleyebilirdim fakat benim tek saha çalışmam çarşı/pazar bir de evdeki dolap …
Kendilerine nasıl tanımlarlar bilemem ama bana göre Milliyetçi ve Muhafazakar bir parti olan SAADET Partisi; 1970 yılında MİLLİ NİZAM Partisi olarak kurulduğundan beri çizgisi değiştirmiyor. Dile kolay bir hafta sonra 51. yaşlarına giriyorlar.
Olası bir seçim için yada güçlü bir ittifak oluşturmak için SAADET Partisinin kapısının çalınması doğaldır. Hatta yine son yerel seçimlerde yüzde 1 e yakın oy alan DEMOKRAT Partisinin de bir ağırlığı olduğunu söylemek olası. 22 Şubat 2018 tarihi itibariyle DEMOKRAT Partisini üye sayısı 594 bin. Yalnızca üyeleri oy kullansa yüzde 1 oyu garanti olan bir siyasi partiden bahsediyorum.
MİLLET İTTİFAKI son anketlerde hızla yükseliş gösteriyor. İYİ Parti genel başkanı sayın Meral Akşener “Cumhurbaşkanlığı adaylığı “ için her hangi bir erken tavır almayacağını söylemesi bile ittifaka nasıl samimi baktığının göstergesi. Bu yaklaşım özellikle muhafazakar seçmende olumlu olarak tanımlanıyor ki anketlerde İYİ Parti yükselişini sürdürüyor. Diğer bir çıkışın SAADET Partisinde olduğu ANKARA daki karlı puslu havaya rağmen görülüyor. Genel başkan Temel Karamollaoğlu şu anda halkın tam da istediği olgun, babacan ve samimi yaklaşımı sergiliyor. Kavganın kutuplaştırmanın yalnızca iktidarda bir yıl yada biraz daha fazla kalmaktan fazla bir getirisinin olmadığını tüm siyasiler iyi biliyor ama yıkım nasılsa bırakıp gitmek öyle kolay değil gibi … Ülke tarihine nasıl yazılacakları aslında kendi ellerinde ama bizim bilmediğimiz etkenler de olası …
Biz pazarda veya market rafları arasında eziyet çeken KIT GELİRLİ büyük insan grupları olarak onların siyasi hesaplarının çok ötesinde nasıl geçiniriz derdindeyiz. Yoksa sandık önümüze getirildiğinde ALGININ değil 25 KURUŞLUK BOŞ POŞETİN vicdan azabıyla karar vereceğiz.