Türkiye İstatistik Kurumu'nun 2022 yılı evlenme ve boşanma istatistikleri açıklandı. İstatistiklere göre Zonguldak'ta 2022 yılında 3 bin 621 çift evlenirken bin 279 çift boşandı.
Ben de Zonguldak'ın en büyük mahallelerinden biri olan Meşrutiyet mahallesi muhtarı Dursun Kılav'a boşanma oranları ve boşanmaya etken olan nedenleri sordum.
Kendisi boşanma sebeplerinin başında "Sadakatsizlik, tahammülsüzlük, özgürlük yarışı, beğenmenin şimdiki gençlik tarafından aşk sanılması geliyor" dedi.
Muhtar ayrıca Türkiye Cumhuriyeti devletinin yapmış olduğu sosyal yardımların da boşanmaları körüklediğini belirtti
En önemli sebeplerden biri bence de buydu.
Çalışmaya tenezzül etmemiş, hazır yemeye alışmış birçok kadın nasıl olsa devlet bize bakar mantığı ile evliliklerini bir çırpıda bitirebiliyor.
Boşanmanın başında; "Senden hiçbir şey istemiyorum yeter ki çocuğumu bana ver ben devletten yardım alırım" diyen Zonguldak'taki çoğu boşanan kadın, daha sonra bu yardımlardan da memnun olmayıp özgürlük adı altında ahlak dışı hayatın içine dalıyor.
Zonguldak küçük bir yer kimin ne yaptığını herkes biliyor ama özellikle eşinden boşandıktan sonra, "Evladım için yapıyorum" deyip fuhuşa bile bahane bulan kolay paraya alışmış bazı kadınlar var malesef.
Halbuki o çocukların büyüyünce annelerinin nasıl kendilerine baktığını duyacaklarını akıllarına kazısalar, kolay para yerine alın teri dökerek para kazanma yoluna giderler.
Muhtar Kılav ile yaptım kısa söyleşi Zonguldak'ta zaten bildiğimiz gerçekleri bir kez daha yüzümüze vurdu.
Sadece kadınlar değil elbette suçlu olan.
Kendi özgürlüğüne düşkün, evladına bakmaktan yoksun, kazandığı parayı ailesiyle bölüşmeye tenezzül etmeyen erkeklerde bu sonucun en büyük etkeni.
Karısına bakmayı, çocuğuna bakmayı kendine yük sayan kendini bilmez erkekler kurtulmak için de: "Al çocuğu ananın evine git devletten yardım alır bakarsın çocuğuma" diyebilecek kadar da pişkinler.
Bir anne ne kadar hem baba, hem anne olabilir ki?
"Saldım çayıra mevlam kayıra" mantığıyla çocuğunu gözleri görmeyen sözde babalar, hazır paraya alışmış eski eşlerinin düştüğü durumları görünce de ne hikmetse namus abidesi, cadde delikanlısı oluyorlar.
Sonra da diyoruz ki kadına şiddet her geçen gün artıyor...
Şiddet yanlısı biri elbette değilim ama sözde annelik yapan kadınlar, sözde babalarla uğraşmak zorunda kalıyor.
Çoğu kez sonuç, ayrılmış eşlerin birbirinden uzaklaştırma almaları, darp ve ölüm oluyor.
Devletimizin asıl gayesi olan sosyal hizmet yardımlarının birçoğu bu tip insanlar yüzünden heba oluyor.
Bu benim fikrim.
İhtiyacı olan o kadar çok insan varken estetiğinden, süsünden, kıyafetinden ödün vermek istemeyen, daha doğrusu vermeyen kadınlar sözle evlatları için o yardıma alıp gerçekten ihtiyacı olanların hakkını gasp ediyor.
Nasıl ki bir sene evli kalıp ömür boyu kadınların eski eşlerinden nafaka almaları bana haksızlık geliyorsa, sırf kocasından boşandı diye yemediği halt kalmayan kadınlara da bu yardımın yapılması haksızlık bana haksızlık geliyor
Sizce de haksızlık değil mi?
Özellikle eli ekmek tutabilecek kadınların çalışmayıp hazır para egosu ile bir çırpıda evliliği bitirmesi evlada yapılmış en büyük haksızlık.
Bu tip yaşamdan gelen çocuktan toplum ne bekleyebilir ki?
Allah hak edene annelik tattırsın, anneliğini kullanıp kendini akıllı sananlara değil.