TTK Üzülmez Lavuarı, özel bir firmadan "milyonlarca" lira ödenerek satın alındı, kısa bir süre sonra devre dışı bırakılarak çürümeye terk edildi.

Konunun uzmanları, bu tür mekanik lavuarların uzun süre devre dışı bırakılması halinde hardaya dönüşeceğini, yeniden çalıştırmanın çok zor olduğunu ifade ettiler.

Dinleyen olmadı…

TTK'nın parası "çöpe " atıldı, tıkır tıkır işleyen Üzülmez Lavuarı devreden çıkarıldı…

O gündür bugündür yazıp durduk, " Bu ne menem iştir !" diye…

Milyon para ödeyip özel sektörden lavuarı satın alacaksın, sonra da çürümeye terk edeceksiniz.

Peşkeşin alası mıydı, neydi, anlayamadık…

***

Üzülmez Lavuarı'nın çöpe atılmasına razı olmayan GMİS Genel Eğtim ve Teşkilatlandırma Sekreteri Tayfun Demir ve Üzülmez Şube Başkanı Sefer Karakabak, baştan beri lavuarın yeniden kuruma ve üretime kazandırılması yönünde büyük çaba gösterdi, mücadele etti. 

Bu mücadele sonunda sonuç verdi, TTK Üzülmez Lavuarı'nın yeniden üretime dahil edilmesi için çalışma başlatıldı.

Lavuarın yeniden aktif hale gelebilmesi için baştan sona bakım ve onarım çalışması yapılması gerekiyor.

Lavuarın yeniden aktif hale gelebilmesi için kurum dışından alınan teklif bedeli tam 60 milyon lira…

GMİS Genel Eğitim ve Teşkilatlandırma Sekreteri Tayfun Demir, rakamın yüksekliği karşısında Üzülmez Lavuarı'nın kurumun kendi olanakları ile yapılacağını ve çok daha az maliyetle yeniden üretime kazandırılacağını söyledi.

GMİS Üzülmez Şube Başkanı Sefer Karakabak da, kurum tarafından yapılacak bakım ve onarım masrafının 5-6 milyon lira, azami 10 milyon liraya çıkabileceğini ve bu yönde karar verildiğini ifade etti.

***

İsterse " 1 " lira olsun…

Özel sektöre onca para ödendikten sonra, tıkır tıkır çalışan ve üretimin ayrılmaz bir parçası olan Üzülmez Lavuarı'nın devre dışı bırakılması ne anlama geliyor?..

Üzülmez Lavuarı'nın suçu neydi de üretimden çekilip, hurdaya çıkarıldı…

Şimdi, yeniden hizmete alınması için bunca para harcamaya ne gerek vardı?..

Bazen kamu kurum ve kuruluşlarında akıl ve mantığın kabul etmeyeceği, anlaşılmaz, karmaşık işler oluyor.

Bu da onlardan biri galiba…

Erhan ÇAKMAK