Yazı masamda geçmiş zamanlardan çalışma notlarım durur. Kimi başlayıp bitiremediğim kitaplar. Evraklar falan derken darmadağınık biri olduğumu hemen fark eder biri o masayı gördüğünde ! Her yazım öncesinde(sizin 3/4 dakikada okuduğunuz) mutlaka yazılacak konu ile ilgili bir çalışmam olur. İşte yine benzer bir çalışmanın notları gözüme ilişti.
Bundan bir önceki yılın bütçe rakamlarını çıkarmışım. Daha ortada “ CORONA VİRÜS” derdi yok. Ülkemizde ilime, bilime ne kadar bütçe ayrıldığını merak etmişim demek ki !
Rakamları yazmayacağım. Zira devletin sırlarını deşifre etmekten başım derde girsin istemem. Çok merak edenler GOOGLE dan öğrenebilirler.
Ancak sıralama olarak yazmamda bir sakınca yok sanırım.
Hazine Bakanlığı ( O dönemde Hazine ve Maliye ayrı ayrı kurumlardı.)
Maliye Bakanlığı
Milli Eğitim Bakanlığı
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı
İçleri Bakanlığı
Ulaştırma Bakanlığı
Kültür ve Turizm
Tarım ve Orman Bakanlığı
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı
Enerji Bakanlığı
Ardından; Çevre ve Şehircilik,Sağlık Bakanlığı ,Milli Savunma Bakanlığı, Dış işleri Bakanlığı diye devam ediyor.
Eğitimin ilk iki arasında olmasını bekliyordum. Ancak o rakamları 2019 bütçesinde ilk üç içinde görünce biraz mutlu olmuştum.
Niye biraz mutlu olduğuma gelince; aynı bütçenin içinde Diyanet işleri Başkanlığının bütçesi Milli Eğitime ayrılan bütçenin neredeyse iki katından fazla olduğu için.
İlim, bilim, teknoloji, ARGE çalışmaları bana göre de çağdaş Dünyaya göre de en az Sağlık harcamaları kadar önemli. Yani ilk sırayı sağlığa ayıracaksınız ardından eğitime ikinci sıraya vereceksiniz. Elbette ülke güvenliği, Tarım, Hayvancılık, Turizm, Sanayi de önemli ancak sağlığınız olmazsa neye yarıyor sizde en lüks tatil köyleri sıra sıra olsa … İşte bir virüs salgını oluyor ve ülkemize turist gelmesin diye sınırları kapatıyoruz.
Şu Diyanet işinde ne hikmet var anlamadım. Herhalde arkamızda Diyanet var diye virüslerden falan korkmuyoruz !
