Her insan elbette aynı bilgi, görgü ve eğitim donanımında olamaz. Herkesin zeka seviyesi de aynı değildir. Nasıl boy farkımız, kilo farkımız, farklı göz renklerimiz varsa akıl olarak da aynı farklıklar göstermemiz doğal. İşte o yüzden herkesin operatör doktor olmasını beklemiyor ya da herkesin Prof. Dr. Aziz Sancar gibi NOBEL ödülü almasını beklemiyoruz. Ama insaf kardeşim yaşadığın hayatı da mı algılamıyorsun?
Sorum şuydu, sabah kahvaltı da “ Ezine peyniri yedin mi?
Sofrada 2 çeşit zeytin, tereyağı, bal,
Mevsime göre meyve reçelleri var mıydı?
Şöyle ortalıkta gezen “ oynak tavuğun organik yumurtası “ var mıydı?
Salatalık söğüş, pembe domates ve yağ damlatılmış bir tabak yok mu?
Afyon olmasa bile uyduruk bir firmanın ürettiği sucuk yok mu sabah lezzet sofrasında.
Sağlıksız olsa da şöyle Adapazarı patatesi kızartması üzerine güzel bir ketçap diyeti bir günlüğüme kırmak için hoş olmaz mıydı?
Salam sosis gibi, sağlıklı yaşam konusunda uzmanların uzak durun dediği ürünleri saymıyorum ama güzel bir dana kavurma olmazsa olmazlarımızdı geleneksel Türk kahvaltısında. Tadını hatırlayan kaldı mı acaba? İşte o kavurma var mı sofrada birader?
Hadi ulusal kanallarda her dizide görülen yalılarda, köşklerde oturamıyorsun anlarım. Fiyatı 300 bin liranın üstünde olan araçlardan alamazsın, onu biliyoruz. O aracın yıllık vergisini veremezsin kardeşim, sana niye onları sorayım.
Sen de benim gibi sıradan bir vatandaşsın, senin ölçünle benimki neredeyse aynı.
O problem değil ki, sorun sen normal bir insanın hak ettiği hayatı dahi hayal edemiyorsun. Sorun bu.
Sana lüks konutun var mı diye sormuyorum.
Yıllık vergisi yıllık gelirin kadar olan lüks jeep ile ilgili soru sormuyorum.
Yüz yıldır , beş yüz yıldır soframızda olan nimetleri alabiliyor musun diye soruyorum. “Benimle dalga mı geçiyorsun” diye bana atarlanıyorsun!
Hala sorunu göremiyorsan sana söyleyecek sözüm yok … sen yaşamıyorsun, bari bizi engelleme ….