Zonguldak, enerjinin başkenti.

Kömürün ana merkezi.

Çelik sanayinin şah damarı.

İlimiz de ne ararsak var.

Ağır sanayi.

Enerji üretim üssü.

Madenciliğin ana kenti.

Taşkömürün tek çıkış noktası.

Her tarafımız enerji.

Enerji doluyuz.

Enerji yüklüyüz.

Bu kadar enerji çeşitliliğine rağmen.

İşsizlik yüksek.

Yatırım az.

Üretim yok.

Belki enerjimiz var.

Üretim de yüksek oktanda .

Ve bu enerji üretimiz  artarak sürüyor.

Ülke genelinin eğer tam kapasite çalışsak.

Yüzde olarak 8 bugün için öngörülüyor.

Önemli bir rakam .

Zonguldak ,eğer termik santraller tam kapasite çalışsa.

Elektriğimizin 8 ini üretebilecek kapasitede.

Ve bu rakamı  çok önemli görüyorum.

Enerji üssü sözlerimizin içi doluyor.

 

Taşkömürüne gelirsek.

Tam 1.8 milyar ton.

Üretim düşük.

GMİS genel  başkanı ne diyor ?

TTK unutuldu mu?

Evet, bu sorunun cevabı halen daha verilemiyor.

Kamu kömür üretimi.

Özel sektör kömür üretimi.

İlimiz adına yeterli üretim yapamıyorlar.

Zonguldak yılda on milyon ton üretimleri görmeli ve yaşamalı.

Yıl 2004 dönemin enerji bakanı .

Dr. Hilmi Güler’in şu sözleri halen kulağımızda yankı buluyor.

Zonguldak enerji üssü olacak.

Doğrudur oldu.

Ve kamu kömür işletmeleri beş milyon ton kömür üretecek.

Özel sektör kömür işletmeleri beş milyon ton üretecek.

Toplamda on milyon ton kömür üretilecek.

Çıkarılacak.

Bu sözler o dönemin enerji bakanının açık ve net ifadeleri idi.

Canlı yayın görüntüleri arşivde çok canlı bir şekilde duruyor.

Devam ediyoruz.

Gerçi 2004 yılından sonra 2008 yılına doğru bir ara toplamda üç milyon tonları gördük.

Sonra tekrar başa döndük.

En azından ö dönemler çelik sanayine önemli kömür veriyorduk.

Termik santrallere  iki milyon ton kömürü sağlıyorduk.

Hedefimiz on milyon tondu.

Bununla birlikte işçi alımını önü de açılacaktı.

2009 yılında tam 3000 işçi aldık.

Ondan sonra ise peş peşe aksilikler yaşandı.

Madencilik gerçekten çok zorlu bir sanayi.

Üretim olarak adını ne isterseniz koyun.

Bence meşakkate.

Alın teri.

İşgücü.

Beden gücü.

Ve aslında 2009 yılı tekrar toparlanma ve dirilme yılımız olacaktır.

Devamında dediğim gibi aksilikler hep bizleri buldu.

Yaşanan iş kazaları üretim artışına belli bir süre verilmesine neden oluyordu.

Ne olursa olsun.

Zonguldak her yönden yeniden dirilişi yaşamalı.

Silkilişi görmeli.

Tekrar ben buradayım denmeli.

Enerjimiz var.

Çelik sanayimiz var.

Maden sanayimiz var.

Yılda 20 milyon ton kömür harcayan Zonguldak .

Ülke elektriğinin yüzde sekizini sağlayan Zonguldak.

Kömür maddesinin ise 10 ‘nu sağlayan Zonguldak.

Burada ki gariplik hepimiz tarafından görülüyor.

Enerji de bir numarayız.

Çelik sanayinin de rakipsiziz.

Kömür üretimin de ise çok başarısız bir yüzdelerdeyiz.

Hem de yüzde 10 gibi çok dip rakamlardayız.

 Bu oran ilk etapta 50.

Daha sonra 100 leri yakalamalı.

Yerin altın da iki milyar ton kömür .

Üretim ise iki milyon ton.

O zaman bu başarısızlık oranı ortadan yükselterek kaldırımları .

En azından 2004 yılında o dönemin bakanı Güler’in sözleri de geçte olsa yerine gelmeli.

Hem hedefler gerçekleşir.

Hem de verilen sözler tutulur.

Yazımız nokta koyarken. 

Zonguldak termik santrallerini seviyor.

Çelik sanayisi ile gurur duyuyor.

Kömür ise baş tacımız.