Yıllardır kentin ortasında ucube gibi duran LAVUAR binası için bugüne kadar epeyce yorum yapıldı .Gerçekten de hiçbir şehre yakışmayacak bir görüntü var orada. İpsiz sapsız insanların, berduşların barındığı bir yer haline geldiğini de göz ardı etmeyelim.
O bölge için “koruma kararı” çıkarılmasındaki en büyük etken, oranın bir Rant Alanına çevrilmemesini sağlamaktı. Zira o büyüklükte bir alan epeyce insanın aklına büyük rantlar getirecek projeler çizdirebilirdi. O bölgenin koruma altına alınması o anlamda doğru bir adımdı.
Ancak gelinen tıkanmışlık noktası da gözümüzün önünde büyük bir yara gibi duruyor….
….
….
Bu problem Ankara’dan çözüleceğine göre, çözümün ilk ve en önemli ayağı kuşkusuz ANKARA ! Bu konuyla ilgili bir çalışma var mı, bilmiyorum. Ancak buradan yapabileceğim tek şey öneride bulunmak. Amerika’da NewYork’ta bulunan ve insanların bu büyük metropolde biraz kendine gelebileceği yeşil alan olan CENTRAL PARK tarzında bir park düşünüyorum bizim LAVUAR ALANIYLA ilgili olarak.
Coğrafi yapımız nedeniyle kentimizde düz alan bulmak çok zor. Zaten mevcut alanlar mutlaka bir şekilde değerlendirilmiş durumda.
Eski LAVUAR alanı hem kente soluk getirecek bir park haline gelebilir hem de kültürel faaliyetler için sosyal tesisler bulunabilir. Açık hava tiyatrosu,konservatuar, çocuk parkı, basketbol sahaları,bisiklet ve yürüyüş yolları, dinlenme alanları ve piknik için masaların bulunduğu kontrollü bir alan bulunmaz bir şanstır.
…
….
Ne var bu yazıda, belki son birkaç yılda kaç kez bu tip yazı yazılmıştır diyebilirsiniz. LÜTFEN DİKKAT EDİN, bu yazı daha önce 12 OCAK 2010 yılında yine bu satırlarda yayınlanmıştı. Bazı bölümlerini kısaltıp yeniden yazdım.
Aradan 10 yıldan fazla zaman geçmiş ve konuyla ilgili henüz büyük bir girişim yok. Ne tuhaf değil mi bir çok büyük proje için hemen kaynak bulunurken garip ZONGULDAK hala Ankara’nın yolunu gözlüyor.
Ben bu köşe yazısını da kesip saklayayım. Kim bilir, bir 10 yıl sonra yine yazmak zorunda kalabilirim.