Neredeyse yaygın medyada ve tüm kanallarda haber yapıldı. T.T.K ( Türkiye Taş kömürü Kurumu) 2020 yılında 1 milyar 200 milyon lira zarar etmiş. Bu haberlerin ardında şu zihniyet var T.T.K ülkeye zarar üreten bir kurum. En iyisi bundan kurtulalım. Ne olacak zaten her şeyi dışarıdan alıyoruz, DIŞA BAĞIMLILIKTA Dünya’da ( Nüfusumuza göre) 1. sıradayız. Taş kömürünü de zaten ithal ediyoruz. Varsın T.T.K nın ürettiği 1 170 932 ton taş kömürü olmayıversin. Oysa bu kömürün 686 912 tonu Demir-Çelik ve santrallere veriliyor. Üstelik üretim maliyetlerinin çok çok altında fiyatlara satılıyor bu kömürler.
Önce T.T.K ne demek onu bir anlatalım. T.T.K öncelikle ZONGULDAK demek. Sırf bu kentte kömür bulundu diye hem ERDEMİR hem de KARDEMİR kurulmuş. ÇATES; taş kömürünün işe yaramayan kısımları zayi olmasın, termik santralde kullanılsın diye bu kentte kurulmuş. Bu kent dediğin; 591 204 insanın yaşadığı ANKARA nın nedense şaşı baktığı bir yurt köşesi. T.T.K da 2020 Aralık sonu rakamlarına göre personel sayısı 9024. Son 50 yılın verilerinde ÜLKE bütçesinden aldığından daha fazlasını veren bir KENT; ZONGULDAK. Kara yolunu yaparken bile gözümüze soka soka “yol yapıyoruz” diye minnetle davranılan EMEĞİN KENTİ. Son 10 yılda 20 binden fazla gencin göç ettiği topraklar. İşsizlik rekor kıran seviyede. Bulunan çözüm T.T.K zarar ediyor, gereğini yapın.
Peki; daha bitmeden adı 3 kere değişen devasa CAMİİ inşaatından başka ne yatırımı var devletin bu kente?
9024 personel 9024 ev, aile. Bir kent, bir kurum, bir gelecek, Dünya rezervlerine göre petrolün ömrü 2050 yılı. Doğal gaz 2060. Taş Kömürü rezervlerine göre 2090. Elbette Güneş enerjisi, Rüzgar enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynakları çok daha rasyonel çok daha çevreci ama bizdeki bu alanda yatırım oldukça küçük ölçekte. Kömürden çıkmak istiyorsun da bu kez DOĞALGAZA bağımlı olacaksın. Ülkenin sık sık bulduğu doğalgaz kaynakları hala üretime geçmedi.
Bir kurumdan bahsederken bir kentten de bahsediyoruz. Bir kentin bel bağladığı bir iki kurumdan birinden bahsediyoruz. Maliyeti çok yüksek diyenlere bende birkaç rakam vereyim.
Ankara Etlik Şehir hastanesi yıllık kiralama bedeli 1 milyar 376 milyon lira. ( 25 yıl ödeyeceğiz)
Bilkent Şehir hastanesi yıllık kiralama bedeli 1 milyar 103 milyon lira ( oda 25 yıl ödenecek).
Sırada Elazığ, Adana, Yozgat, İzmir, Bursa, Mersin, Isparta ve Eskişehir var. Öde yiğidim öde . Fazla değil 25 yıl öde…
O öve öve bitiremediğimiz ve devletin cebinden 1 kuruş çıkmadı denilen köprüler yollar var. Kimine 30 yıl boyunca kira ödeyeceğiz( geçiş garantisi kapsamında) kimine yollar kullanılmaz hale gelmesine rağmen ödeme yapmaya devam edeceğiz. Ki bazı yollar ( Düzce, Bolu ve Giresun da örnekleri görüldüğü üzere) daha şimdiden çökmeye başlamasına rağmen.
Havaalanlarını da unutmayalım. Kütahya ZAFER havaalanına devletin ödeyeceği para 205 milyon EURO. Daha ilk yılında devlet 26 691 626 EURO geçiş garantisi ücreti ödedi, şirket 2044 e kadar bu parayı alacak. Oysa bu havaalanının yatırım maliyeti yalnızca 50 milyon EURO. Kısaca parasını 2 yılda fazlasıyla çıkarıyor.
Rakamlar korkunç. Denizli Çardak havaalanı var. Balıkesir Koca SEYİT havaalanı var. Eskişehir HASAN POLATKAN havaalanı var. . Bu işletmelere de de durum farklı değil. Ama devletin malı olan ZONGULDAK havaalanını yıllık kirası 32 000 dolar. Yine devletin malı olan Alanya GAZİ PAŞA havaalanının yıllık kirası 50 bin dolar.
Değerli okurlarımı rakamlara boğmak istemiyorum ama öyle ulusal medyada yada televizyonlarda duyduğunuz her habere hemen inanmayın. İşin iç yüzünü öğrenmek sizin göreviniz size bunları araştırıp sunmak bizim görevimiz.