5941 Sayılı Çek Kanunu’nda 2016 yılında bankalara ilişkin ödev ve yaptırımlarda,karşılıksız çeke ilişkin cezalarda önemli değişiklikler yapılmıştı...Kanun’un 5.maddesinde; karşılıksız çekte her bir çekle ilgili olarak, binbeşyüz güne kadar adli para cezası öngörülmüş olup bu para cezasının miktarı; çek bedelinin karşılıksız kalan miktarı çekin üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanuna göre ticari işlerde temerrüt faizi oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile takip ve yargılama gideri toplamından az olamaz idi.Yani karşılıksız çekte verilecek adli para cezası en az karşılıksız kalan miktar+icra takibi+faizi+yargılama giderleri toplamı kadar olmalıydı.Böylelikle yüksek meblağlı çeklerde çok ciddi miktarlarda adli para cezası ve bu adli para cezasının ödenmemesi halinde ön ödeme, uzlaşma, hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kamuya yararlı bir işte çalıştırma gibi alternatifler uygulanmaksızın doğrudan hapis cezasına çevrileceğinden senelerce hapis cezası söz konusu olabilmekteydi. Lakin hükmün bu bölümü yani “çekin üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanuna göre ticari işlerde temerrüt faizi oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile takip ve yargılama gideri toplamından...” şeklindeki bölümü 2017 yılında Anayasa Mahkemesi’nce “cezanın miktarı bakımından öngörülemezliğe sebebiyet verdiği ve ilgili hükmün suç ve cezaların kanuniliği ilkesine aykırı bulunduğu” belirtilerek iptal edildi.Kısacası karşılıksız çekte şuan çek keşide etme yasağı ile birlikte binbeşyüz güne kadar karşılıksız kalan çek bedelinden az olmamak üzere adli para cezası ve bu para cezasının ödenmemesi halinde de hapis cezası söz konusu…