İlginç olaylar yaşıyoruz. Siyaset ve iş dünyamız renkli mi renkli ? Eski dostların yeni hasımlar olduğu günleri izliyoruz. Yıllardır siyasetten hiç hoşlanmadığımı ama ülke yönetimi adına siyasetinde vazgeçilmez olduğunu anlatır dururum.
İktisat belki siyasetin çok dışında bir konumda görünse de ülkemizde ne yazık ki iktisadi olaylara oldukça fazla müdahale söz konusu. Siz buna ister ego savaşları deyin ister daha iyi yaparım iddiası ancak sonuçta ülkede ekonomik göstergeler hayatımıza yön veriyor.
Damların üzerine intihar için çıkanlar, sokak ortasında üzerine benzin döküp kendini ateşe verenler, evinde tüm ailesini yok edenler bizim gündemimizde ancak kısa haber olarak yer alıyor ve toplumda bu tip olaylar gerektiği kadar konuşulmuyorsa bir yerlerde büyük bir sıkıntı olduğunun farkında mıyız?
Kaos yaratmak ya da talihsiz yaşamlar üzerinden prim yapmak niyetinde değiliz. Konuşulmayan, tartışılmayan, üzeri örtülen her sıkıntının yarınlarda daha büyük sorunlara yol açtığına kaç kere şahit olduk.
Geçinemiyoruz diyen her aileyi suçlamak. Her işsizi tembel, asalak kabul etmek( iş beğenmiyorlar diye kolaycılığa kaçmak). Başarıyı kendimize başarısızlığı sürekli başkalarına havale etmek ne kadar doğru?
Günümüzde neredeyse her evde işsiz bir üniversite mezunu var. Branşında oldukça başarılı olan ama piyasa koşulları gereği işsiz kalan iki üniversite mezunu arkadaşım daha yeni bir KAHVECİ de (reklam olmasın diye o zincirin ismini yazmıyorum) garson olarak çalışmak için CV sini vermişti. Henüz geri dönülmedi. Ne var bunda çalışsın, çalışmak ayıp mı diyecek olan tipler için yazıyorum. “ Arkadaş; o mimar, garson olarak orada çalışacaksa, yüksek eğitimi olmayan, belli bir becerisi olmayan, elinde sanatı olmayan diğer vatandaşlarımız hangi işlere baş vuracak?
Her ile üniversite açmakla övündük durduk ama o okullardan mezun olanlara istihdam sağlayacak hiçbir girişimde bulunmadık.
Bu tip iktisadi işlere ekonomi değil dense dense EGO/NOMİ denir …