ŞİLİ …
Güney Amerika’nın belki de gelişmişlik endeksi ve kişi başı milli geliri en yüksek ülkesi. Öyle ki bu rakam geçen yıl 23 bin dolardan fazlaydı.
Kağıt üzerinde dağıtıldığı farz edilen paralar eğer reel yaşamda bir karşılık bulmuyorsa hiçbir anlamı yok.
ŞİLİ de bir çok yerde şu pankart asılmıştı geçen hafta ;
“ SI NO HAY PAN, PARA EL POBRE, NO HABRA PAZ PARA EL RİCO”
Türkçe meali “ Fakire ekmek yoksa zengine de huzur yok”
Ezilen ŞİLİ halkını destekliyorum.
Market raflarını müzede gezer gibi seyreden ve filesi boş çıkan her ülke insanın bu tip bir başkaldırı hakkı olduğuna yürekten inanıyorum. Önce “insan” olarak, sonra bir Müslüman olarak ...
Halk yoksul ama ülke kaynakları birilerine peşkeş çekiliyor.
Sözde, Latin Amerika’da en müreffeh ülke olan Şili’de durum böyle ise Bolivya’yı Peru’yu falan düşünmek dahi istemiyorum.
Fakire ekmek dedikleri aslında “ yardım kolisi” değil, Orta Doğu kafasıdır O,” açsan sana gıda yardımı yapayım”. “Yok kardeşim sen fabrika aç, biz çalışır kendi ekmeğimizi kazanırız” dır O pankart …
Dini, rengi, dili ne olursa olsun İnsan her yerde insandır ve insan onuruna yakışır şekilde yaşama hakkı ona onu yaradan tarafından verilmiştir. Kimse yönettiği halk topluluğuna KEYİF BAĞIŞLAMASIN. Belki de o ülkenin sülükleri fazla diye ŞİLİ halkı o gün bugün sokaklarda …
Kağıt üzerinde “zengin ülkeyiz” geyiği ŞİLİ de tutmadı.
Irak’ta gösteriler kanlı şekilde bastırılmaya çalışılıyor.
Lübnan da Hariri koltuğu bıraktı ama yanında götürdüklerini Lübnanlılar Mars’a gitse getirmek zorundalar. Zira o kaçırılan servet içinde Lübnan’ın geleceği vardı, Lübnanlı çocukların hayalleri vardı.
Tablo şunu gösteriyor FAKİRE İŞ AŞ yoksa SERVET biriktirenlere de huzur yok …