Kelimeler yerinde kullanıldığında derin ve güçlü anlamlar ifade edebilir . Eğer başlıktaki kelimeleri şu şekilde yazarsanız “ gayesiz siniz” suçlayıcı hatta kırıcı olabilirken, “ gaye siz siniz( yani bizzat gaye siz oluyorsunuz) çok gurur verici hatta müthiş konsantrasyon dolu bir kelime oluyor.
Eski ABD başkanlarından Türk ve Türkiye dostu J. F. Kennedy bir NASA ziyareti sırasında , koridorun birinde elinde süpürgesiyle temizlik yapan bir müstahdeme “ burada ne yaptığını” sorar. Elinde süpürgesi olan temizlikçi karşısındaki ABD başkanına “ başkanım burada uzaya adam gönderilmesine yardımcı oluyorum”. Eğer ülkemizde biri devlet idarecilerinden birine bu cümleyi kursa, herhalde “dalga geçtiği” gerekçesiyle işinden kovulurdu.
Az önce anlattığım olay Facebook’un kurucularından olan Marc Zuckerberg’in başlayıp bitiremediği HARVARD üniversitesinde bir mezuniyet töreninde yaptığı konuşmadan. Okulu bitirememesine rağmen çağın popüler ismi olmasından ve de okulla olan ilişkisinden dolayı tercih edildiğini düşünebilirsiniz.
Aynı konuşmada Zuckerberg şöyle devam ediyor; “ GAYE; kendinden daha büyük bir şeyin parçası olmaktır”. İşte o temizlikçi kendinden daha büyük bir şeyin parçası olduğuna inanıyor. NASA da sıradan bir müstahdem değil, oranın küçükte olsa bir parçası olduğunu düşünüyor. Ben biraz daha ileri gideyim, O temizlikçiye orada sıradan olduğunu düşündüren kimse yok demek ki. Yaptığı görevi ile ilgili bir alçaklık kompleksine girmesine sebep olacak yaklaşımlar olmadığını anlıyoruz.
Toplumlar birbiriyle olumlu yaklaşımlarla daha güçlü daha üretken ve çok daha başarılı oluyor. Büyük resme bakmak böyle oluyor demek ki!
Şimdi ülkemi düşünüyorum. Neredeyse farklı siyasi görüşleri var diye ötekileştirilen yüz binlerce insan. Dini inanışları veya farklı mezhepleri yüzünden “ ayrıştırılmaya” çalışılan kendi insanlarımız. Sırf kendisi gibi düşünmüyor diye liyakatle yaptığı görevinden alınan binlerce çalışan. Memleketi yüzünden tercih edilip aslında o görevi taşıyamayacak torpilliler.
Sonra şu soru biraz havada kalmıyor mu?
Dünyada başarılı üniversiteler arasında bizden niye hiçbir eğitim kurumu yok?
Nasıl olsun? Biz seçme kriterlerini o kadar yanlış uyguluyoruz ki, doğru sonuç almak neredeyse imkansız.