İlginç ve anlaşılmaz olayları yaşamaktan yorulduk. Niye hayatı daha zor ve çekilmez hale getiriyorlar ki? Üstelik bunu tüm öğrenimim boyunca en nefret ettiğim ders olan MATEMATİK üzerinden yaparlar?
Şimdi şu soru akla gelir ! madem matematikten bu kadar nefret ediyordun İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER fakültesinde ne işin vardı? Tercih hatası da diyebilirsiniz ama hayatın kaynağı olan sihirli formülün MATEMATİK olduğunu da göz ardı edemezsiniz!
Yüce Allah kainatı yaratırken ALTIN ORANLAR kullanmış. Eğer Dünya Güneşe 0.1 derece yakın olsa SICAKTAN KAVRULACAK, yok 0.1 derece uzak olsak SOĞUKTAN DONACAKTIK …. Mükemmel bir oran ve dizayn. Kesinlikle KUL yapımı olmadığı kesin.
Bir şeyi sevip sevmememiz onun değeri değiştirmez ve düşürmez …
21. yüzyıl için bir çok sıfat kullanıldı ama BİLİM ÇAĞI, BİLGİSAYAR ÇAĞI gibi tanımlamalar genelde kabul görenler oldu. Kime göre? Bilimi hayatının merkezine koyup Dünyayı daha yaşanır daha anlaşılır ve Allahın yarattığı kainatın gizemini çözmek için uğraşanlara göre ….
Matematik dersini sevmiyorum ama insani gelişimdeki çalışmaların temeli olduğunu da nasıl inkar ederim.
Eğitim sistemi için hazırlanan yol haritasını hayretle ve ibretle takip ediyorum.
21. yüzyılın ilim alanındaki çalışmalara yakınlaşmamız için almamız gereken daha çok yolumuz varken yapılmak istenenleri anlamakta zorluk çekiyorum.
İthal ettiğimiz 3 Euroluk “flash bellekleri” kullanan değil üreten olmalıyız. Dünya üzerindeki kaynakları rasyonel kullanmak için ilmin ışığından faydalanmalıyız.
Bu konuda da yazacak ve paylaşacak onlarca ayrıntı var ama köşemin matematiği bu kadarına izin veriyor.