Eğer gerçekten milyonlarca sığınmacı “ canları tehlikede olduğu için” ülkemize sığındıysa çok şükür artık o bahane ortadan kalktı ve ESAD rejimi yıkıldı. Muhaliflerine kan kusturan, ceberut yönetim anlayışı elinde/belinde otomatik tüfekli din kardeşleri tarafından sona erdirildi ve tüm ülkesini terk edenlere “ geri dönün” çağrısı yapıldı. Yani korkulacak bir şey yok, gönül huzuruyla yurtlarınıza/evlerinize dönebilirsiniz. 
   Zaten geldikleri günden beri yataktan çıkmadan sürekli üreyen bu din kardeşlerimiz !!! tası tarağı toplayıp giderler mi? Bu bakımı bırakırlar mı, şüphelerim var ama bu misafirlikleri bizim hazineye bir iddiaya göre 100 milyar dolara patladı kimi kaynaklar ise “çok canım sende abartıyorsun, en fazla 90 milyar falandır” deniyor. Rakamın büyüklüğünü sayın Cumhurbaşkanı daha Ocak 2019 tarihinde ve sığınmacı sayısı bu günün yarısı kadarken “ 35 MİLYAR harcadık, gerekirse bir o kadar daha harcarız dediğinden biliyoruz. Allah var harcadık da. Kuzey Suriye’de bize yakın sınır boyunda onlara bahçeli ve dubleks konutlar inşa etmedik mi? Emeklisine maaş öderken eli titreyenlerin elin bedevisine bonkörlüğü göz yaşartıcı cinsten. 
   Özellikle geldikleri ilk günden itibaren dikkatle takip ediyorum, Dünya da hiçbir ülke böylesine bir yükün altına girmemiştir. Olayın yalnızca ekonomik boyutu bile dehşet verici ama bir o kadar da sosyolojik, güvenlik, demografik, sağlık gibi bir sürü sorunu da beraberinde getirdiğini görmemezlikten gelemeyiz. 
  Evet ülkemizin bir çok noktasında sığınmacılar ülkelerindeki SİYASAL REJİMİN değişimini kutluyor ve bayraklarıyla gösteriler yapıyorlar. Kent merkezinde Türk halkına baklava dağıtan Suriyeliler sanırım, bizim paralarla bize “ ağalık yapıyorlar. Zaten böyledir; “ beslersin yetimi sonra sana gerekeni yapar …
   Bu konuda yazılacak konuşulacak bir çok söz var ama şu misafirliğin bittiğini bu arkadaşlara güzelce anlatmak lazım. Onlar da yurtlarına dönsünler ki, o yerleri/evleri/bağları çakalların eline geçmesin. Sonra yine mağdur olurlar. Bülbülü altın kafese koymuşlar “ ille de TÜRKİYE ye gideyim “ demiş. Orada hayat beleş, sağlık bize bedava, eğitim üzerine para alıyoruz. Her çıkan bebek için kelle başı parayı dedeleri vermez burada veriyorlar. Bir market kartımız var, sınırsız desek bu kadar rahat harcayamayız. Ben onların yerinde olsam gitmem, yasa çıkarsalar yine gitmem … ya siz ne düşünüyorsunuz?