Henüz 2024’ün cicim ayları bitmedi. Yaz aylarında her dönem yaşanan geçici rahatlama
verileri yılın son çeyreğine iyimser tablolar çizmesine rağmen “ Ekim, Kasım,Aralık “ için
olumlu beklentiler çok az. Kağıt üzerinde sürekli düşüş gösteren enflasyonun nedense
çarşı/pazarda net bir karşılığı yok.
Son günlerde peş peşe gelen “ KONKARDATO “ açıklamaları özel sektörde işlerin hiçte
olumlu gitmediğinin bir göstergesi. Kobilerin ( Küçük ve Orta boy işletmeler) zaten son 2-3 yılı oldukça sıkıntılı geçmişti. Kredilere ulaşımın güçlüğü ve geri ödemelerdeki yüksek faiz nedeniyle bu alanda işletmelerin tüm kaynaklarını tüketmesine ve borçlarını
döndürememesine sebep olmuştu. Dikkat edin borç ödemelerinden değil borç döndürmeden bahsediyorum.
Daha büyük işletmelerin iflas istemi veya kapıya kilit vurması ise yanında başka bir sorunu daha getirdi; “ istihdam azalması” . Daha yeni yeni ve dağınık bir şekilde yaşandığından henüz tam sayıları ortaya çıkmadı ancak bu dönemde işini kaybedenlerin toplamı 2025 verileri içinde olumsuz bir etken olacaktır. Sürekli gündeme getirilen ve devlet desteği olmadan uygulanması özellikle KOBİLERİ etkileyecek olan ASGARİ ÜCRETİN arttırılma talebi olumsuz bir İSTİHDAM durumuna sebep olacaktır. Hem işçi sayısının düşmesine hem de SGK Prim toplama oranlarına darbe vuracaktır. Net görülen; Hazineye sorun olanın emekli maaşları değil, SGK'lı çalışansayısının yetersizliğidir. Hangi akla hizmet olduğunu kimsenin anlamadığı ve ülkede işsizliği tırmandıran “ sığınmacı çalıştırma” sevdası ortaya bu garip ve içinden çıkılması her gün gitgide artan sorun sarmalına sebep oldu. Ve bu önemli sorun hakkında o büyük ekranlara çıkıp TUMTURAKLI konuşanların çözüme yönelik tek laf etmemeleri ve yalnızca günü yağdanlık olarak bitirmelerinden başka bir şeye fayda sağlamamıştır. Oysa devlet desteğiyle hem
KOBİLERİ hemde büyük işletmeleri kapsayacak bir ( vicdani ) ASGARİ ÜCRET ayarlaması
başta istihdam olmak üzere bazı sorunların en azından ötelenmesine katkı sağlayabilirdi.
Bundan bahseden tek bir ŞIK GİYİMLİ ve ağzı bol laf yapan birini ekranlarda gördünüz mü? Sayıları on milyonu çoktan geçtiği varsayılan bu yığınların( sığınmacıların) yarınlarda
getireceği SOSYAL, PSİKOLOJİK, ekonomik sorunların yanında ülkede yaratacağı siyasi
problemleri hiç dert eden yok. Tuhaf değil mi? Tüm veriler ortaya şunu koyuyor, 2025 bu yıldan çok daha sert geçecek. Korkarım işsizlik sayılarını bir seviyede tutamazsanız öyle kapılara TORBA KÖMÜR veya GIDA KOLİLERİ bırakarak sorunları çözemeyeceksiniz. 4 kişilik bir ailenin yaşamsal zorunlu giderleri ( kira hariç ) günümüz asgari ücretinin üzerine çıktığı bir dönemde hangi torba hangi sorunu çözebilir?
Emekli maaşlarındaki anormal durumu ise başka bir yazının konusu olarak saklıyorum. Bu
yılın son çeyreğinin verileri gayet olumlu çıksa dahi reel ekonominin nasıl reaksiyon vereceği ve karşılayacağı önemli. Yoksa kağıt üzerinde “ AYA YOLCULUK “ dahi yapabilirsiniz.

Sorun aya çıkmada değil AYDAN nasıl iniş yapacağınızda !