Üniversite’de okuduğum yıllarda, yaz aylarında babamın iş yerinde çalışmak(ona yardım etmek) yerine Eğe’ye gidip turizmde çalışmayı tercih etmiştim. Gençler macerayı sever ! O yıllarda orada öğrenmiştim. Otelcilikte genel kuraldır, ister öğleden sonra 2 de odayı tutun ister gece yarısı otele giriş yapın, bir sonraki gün 12 de o gün bitmiş olur. Sonraki saatler artık yeni gün demektir(yeni oda ücreti,yeni adisyon). Yani; o gün aslında yarındır.
Peki bu başlığın anlatmak istediği ne?
Ülkelerin geleceği, yurttaşlarının ileriye doğru gelecek hayalleri ve ülkelerin kalkınması için aslında YARININ ilk adımı BUGÜNDÜR.
Sonbahar da fidan diken vatandaş yarınlar için bugünden ilk adımı atmış demektir. Ilıman bölgelerde fidan dikmek için en uygun zamanın sonbahar olduğunu bilir tarımla uğraşan insanlar. Örneğin Ekim ayında Erzurum’da elma ağacı fidanı dikilmez. En uygun zaman yarınlar için en doğru analizi yapıp ona göre hareket etmektir.
Evlatlarımızın eğitimi için niye bunca çaba içindeyiz? Yarınlarının daha iyi olması için değil mi?
Geleceğe doğru planlama diyoruz.
Daha müreffeh bir ülke diyoruz.
Daha eğitimli daha donanımlı gençler diyoruz.
Yarınları şekillendirme diyoruz.
Birikimlerimiz yarınlarda daha rahat yaşamamız için diyoruz.
Önümüzdeki dönemin hedeflerini anlatırken, hiç “ daha kötüsünü yapmak için uğraşıyoruz” diyen bir siyasetçi duydunuz mu?
Ben; yarınlar için konuşanların bugün ne yaptıklarına bakarım. Tavsiyem siz de öyle yapın !
Yarın şunu şunları yapacağız der dururlar, peki bugün ne yaptın bir anlat gözünü seveyim.
Bankaya kredi almaya gittin mi, hemen eski defterleri açarlar, “ bu şahısın envanteri nasıl? Aldıklarını geri öderken teklemiş mi? Ödeme durumu nasıl? Geliri ne? Kazanç/harcama dengesi olumlu mu? Eğer bir bankaya eksik evrakla gittiniz mi geçmiş olsun bırakın krediyi selam bile alamazsınız!
Peki, size yarınları pazarlayanların bu günkü adisyonlarına hiç bakıyor musunuz?
Yarını yarın düşünemezsiniz, yarını bugünden düşünmek zorundasınız zira BUGÜN artık YARINDIR !