Hadi bakalım;
Soyadı düzenlemesi 9. Yargı Paketi’nden çıkarıldı.
Yani demek oluyor ki kadınlar evlendikten sonra bekarlık soyadını tek başına kullanabilecek.
Bu harika bir karar!
Kimi çok sevdiği adamın soyadını almak ister…
Yıllarca birlikte olmanın hayalini kurduğu, sevdiği ve saydığı, gözünden sakındığı adamın soyadına girmek dünyada onu en mutlu eden şey olacaktır ve olur…
Kimi yıllarca tanındığı soyadını bırakmaz istemez… Evlenmeyi ister fakat eşine "bi dur" orada der!
 "Kalsın soyadım benimle! Yıllardır böyle tanınıyorum, ben senin eşin olayım kendi adım soyadımla, sen bana eş ol kendi adın soyadınla" der ve olur…

İki kadın düşüncesi de haklı olduğuna göre ne mutlu bu yasayı çıkaranlara…
İsteyen alır, istemeyen almaz…

Bana kalırsa;

Neticede adı üstünde eş…
Biri diğerinin sahibi asla değil, eski zamanlarda gelinin erkeğin ailesine aitmiş gibi gelin seçme
döneminden kalma ataerkil bir düşüncenin eseriydi bu zorunluluk…
Evlendin soyadımızı aldın, artık bizimsin! Temel düşünce bu!
Peki ya istenmeli mi eşin soyadı?
Çocuğunu doğurmayı kabul ettiğimiz bir adamın soyadı rahatsız etmemeli bence…
En azından beni etmez,
Seni edebilir bilemem…
Saygı duyuyorum…
Fakat yineliyorum çok doğru bir karar…
Bunun isteğe bırakılması olması gerekendi…

Ben başka bir şeye değinmek istiyorum!
Kütük!
Evet evet kütük!
İşte o kalsın ya, gerçekten değişmemeli!

Benim kütüğüm evlendim diye niye değişiyor ya!
Velev ki öldüm, tanımadığım ilin, ilçesinin mezarlığına gömülmek istemem ki ben….
Hadi gömülme işi vasiyetle falan halledilir de…
Siz yine de,
Kütüğümüzü ellemeyin!
Kalsın doğup büyüdüğümüz yer…
İkametgah zaten değişiyor…
Haksız mıyım arkadaşlar?
Asıl konu bu olmalı lütfen...