Güçlü devletler; ki bilek gücünden bahsetmiyorum, kalkınma işini çoktan çözmüşler. Sanayiyi mi kalkındıralım, yoksa tarıma mı yönelelim, bir ara enerji işine mi yoğunlaşalım, yoksa hayvancılık mı bizi uçurur dememişler! Ortaya karışık bir modeli kendilerine uygun görmüşler.
Ancak bu ortaya karışık modeli yalnızca kendileri uygulasın istemişler. Adamlar cin gibi, ister mi senin de bu top yekün kalkınmadan pay almanı! Sana da ilaç diye ya turizmi, ya hayvancılığı, yada toprağına, insanına, yapına uygun ne varsa onu cilalamışlar. Örneğin eğitiminin gelişmesini hiç arzu etmemişler. Dikkat edin hizmet sektörü(turizm) genelde çok pompalanan ama, uygulamasında asıl parsayı Fransa’da MONTE CARLO ve NİCE+ Paris, ABD de LAS VEGAS ve LOS ANGELES in topladığı bir orta oyunudur.
İngiliz aile 1 yıl birikim yaptığı parayla ülkemizde ortalama 21 gün kalabiliyorken, aynı parayla Paris’te 3 günü zor bitirir. ABD ise zaten o paralarla rüyada bile görülemez.
Sen hizmet sektörüyle “ zengin müşteri portföyü” olanlar hariç, debelenirken adamlar deveyi havuduyla yutmanın peşindeler. Çok turist değil az ama zengin müşteri idealdir derler.
Sanayide de öyleler. Eski ve artık rantabl olmayan sanayilerini 3. Dünya ülkelerine satarak hem hurdadan kurtuluyor hem de ekonomisine para kazandırıyor. Türkçe ve Kayserili anlatımıyla “ölü eşeği yarış atı diye satıyor”.
Peki bunca cinliği neyle yapıyor? Zorlamayın kendinizi bizde en az önem verilen şeyle “eğitimle” ….
Onlar eğitime ve ARGE ye ( araştırma ve geliştirme) bütçelerinin yarısını ayırıyor. Biz ne yapıyoruz? Fen liselerini, Anadolu liselerini hatta az kaliteli öğrenci yetiştiren tüm okulları “imam hatiplere” döndürüyoruz . Şaka gibi ama şaka değil …. Diyanet işleri başkanlığının bütçesi Milli Eğitim bakanlığının bütçesiyle yarışıyor.
Sonra bana kalkınma ve ilerleme konusunda vaaz ver, hiç samimi değil.
Değişik yazılarımda yazdım, canlı yayınlara çıkartıldığımda anlatmaya çalıştım. İhtiyacın ne ise senin için o önemlidir. Hayatı boyunca uçağa binmemiş, tatile gitmemiş, gönlünce 1 ay geçirememiş bir insana; tatilden, yeni havayolu şirketlerinden ve havaalanlarından vede açılan 5 yıldızlı Resort otellerinden bahsediyorsun da oda hala dinliyorsa, sanırım bu soruna eğitim de bir çözüm bulamaz.
Kalkınmak için önce eğitimli bir neslin mutlaka ama mutlaka yetişmesi gerekiyor. Afganistan’dan, Somali’den veya Sudan’dan hiçbir ilim insanın Dünya literatürüne girdiğini duydunuz mu? Eline ver silahı, palayı kafa kessin …Yalnızca kalkınmak için değil , insanca yaşamak için de eğitim şart ….