Kim alınır kimim zoruna gider bilemem. Zaten çokta umurumda değil. Bu yaştan sonra kimsenin kıçını pışpışlayacak değilim.
Belki COVİD-19 Pandemisi olmasa, bazı insanlar hala onları değerli kılan servetlerini, mevkilerini, makamlarını veya kaba güçlerini, etraflarındaki çakal sürülerini belki ellerindeki siyasi erki değişmez/sonlanamaz görüyorlardı. CORANA virüs insanın değişmez bir varlık OLMADIĞINI !!! gösterdi. İlk kez onca paraya, güce, etraftaki aşılmaz duvarlara rağmen korktular. Hem de korkudan yaptıkları onca hatanın hesabını ölünce veremeyeceklerinin gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kaldılar. Doğada süregelen değişim insana yansıyor. Doğa; insan olmadan da sürdürülebilir olduğunu tekrar tekrar kanıtladı. Ama insan; DOĞA olmadan var olamaz. Bu gerçek kendini BÜYÜK ERK, ölümsüz güç, YENİLMEZ ARMADA veya benzer kliklerle biz sıradan insanlara pazarlayanlarda travma yarattı.
Daha insancıl olacaklarına daha hadsiz oldular. Canlı insan neslinin aslında çok zayıf bir doğa parçası olduğunu hemen unuttular. Oysa “ders”; “ BÖBÜRLENME padişahım, senden büyük ALLAH” vardı. Geçici Dünya makamlarına, servetlerine veya siyasi güce fazla takılmayın öğretisini uygulamak yerine yaptıkları hatalara yenilerine eklediler.
Neredeyse tüm ekonomistlerin ortak görüşe vardığı “ yeni Dünya düzeninde EMPERYALİZMİN saltanatı olmayacaktır” tezi yerine Dünyada kalan son güzellikleri de tüketmek, harcamak ve pazarlamak için daha bencil davranmaya çalışıyorlar. Sevgisiz, gaddar, insanlıktan uzak yaşamlarından sonra LANETLE ANILMAYI göze alacak kadar bir MUTASYONA uğramış olmaları aslında diğer insanlara DERS nitelinde değil midir? Neymiş efendim COVİD-19 mutasyona uğramış, ne gam? Ağzını açtığında nefret sözlerinden, kalbinden Dünya menfaatlerinden başka hiçbir olumlu insani değer olmayan tiplerden daha tehlikeli hangi virüs vardır?
Kuzey Avrupa ülkelerinden birinde bir gencin sosyal medyada yaptığı paylaşım dikkate değer geldi bana göre. Paylaşım şöyle; “ Just living is not enough. One must have sunshine, freedom and a little smile” “ SADECE yaşamak yetmez. İnsanın güneş ışığı, özgürlüğü ve biraz da gülümsemesi olmalı”. Adına Z KUŞAĞI diyorlar bu gençlerin. Z doğru bir seçim, ZEHİR gibiler. Öyle koli alıp SUSTA bekleyecek tipler değiller. Kapıkulu olmayı önce İNSAN onuruna yakıştırmıyorlar. Asla VOLİ peşinde değiller. Yani satın alınmaları kolay değil. Okuyorlar, öğreniyorlar, paylaşıyorlar. Kısaca eski tip siyasilerin, para babalarının veya emperyalistlerin sevmediği insan yapısı bu gençler. Onlardan korkuyorlar, yüzlerinden gözlerinden öfkelerinden anlıyoruz.
O gençleri seviyorum. İmreniyorum. Hayatlarına anlam yüklemeyi, kısa bir insan hayatına değer katacak onurlu davranışları tercih ediyorlar. Onlardan nefret edenleri de anlıyorum hayatlarının hiçbir döneminde öyle olmayı başaramamışlar. YAZIK ….