Şu çoklukla övünme hastalığı olanlar, siz nasıl Müslümansınız? Nüfusumuz 100 milyon olsun bakın görün önümüzde kim duracak* gibi, hele bir sayımız artsın işte o zaman siz bizi görün* gibi hastalıklı zihniyetleri yüce ALLAH yüce kitabında “ çoklukla övünmek sizi kabirlere varıncaya ( ölünceye) kadar oyaladı, diyor Kainatın tek sahibi Tekasür suresi 1-2 ayetlerinde. 
  Günümüzde 2024 UEFA Avrupa Futbol şampiyonası devam ediyor. Türkiye’de finallerde olan ülkelerden. İlk maçımızı Gürcistan karşısında aldık. Burada maç yorumu yapmayacağım. 
  Hastalıklı bir ruh haline giren bazı psikolojik vakaların daha da artmasından endişe ettiğim için bugünkü yazımın konusu “ şu çokluk hastalığı” . 
 Ülkeye paldır küldür dolan ve hala resmi kayıtları net açıklanmayan sığınmacılar yada yağmacılarla ilgili olarak “ ne şikayet ediyorsun, bak ülke nüfusu ne güzel artıyor” diyen düşük IQ lulara önce yüce Yaratanın ayetlerini yazdım. Bu çoklukla övünmek yalnızca insan sayısıyla değil, mal ile mülk ile yada sahip olduğu hayvan sayısıyla da ilgili olduğunu hatırlatmak isterim. Bu hastalıklı bir ruh halidir ve Kuran da ezici ve alaycı bir şekilde yasaklanmıştır. Ee işinize gelince DİN İMAN, işinize gelmeyince KARIŞTIRMA ORAYI mı ? Oh ne güzel bir dininiz var, peki ALLAHIN sizin bu dininize onayı var mı? 
  Üşünmedim ülke ülke nüfuslarını topladım. Bu 2024 UEFA Avrupa Futbol Şampiyonasına katılan 24 ülkenin 13 tanesinin toplam nüfuslarına baktım. 
 Hırvatistan : 3.856 milyon
 İskoçya : 5.454 milyon
 Slovenya : 2.112 milyon
 Arnavutluk : 2.778 milyon 
 İsviçre : 8.776 milyon
 Gürcistan :3.713 milyon
 Slovakya : 5.432 milyon 
 Sırbistan : 6.664 milyon
 Çekya : 10.67 milyon
 Danimarka : 5.903 milyon
 Avusturya : 9.042 milyon
 Portekiz : 10.41 milyon
 Belçika : 11.69 milyon 
Bu 13 ülkenin toplam nüfusu 86 milyon 500 bin. Peki güzel ülkem Türkiye’nin nüfusu ne kadar ( sığınmacıları dahil etmiyorum) 21 Haziran 2024 itibariyle 86 milyon 250 bin. Şaka değil, az önce sıraladığım 13 ülke kadar toplam nüfusumuz var. Diğer unsurları da hesaba katarsak 100 milyonu çoktan geçmişiz. Şimdi size bir hadis aktaracağım. Cübbem olmadığı için kaynağını falan Arapça anlatamayacağım, şimdiden özür dilerim.
  Uzun yıllar kervanlarda çalışmış olan Fahr-i Kainat efendimiz ( S.A.V.) bir gün bir kervana denk gelir. Peygamberliğinin ilk zamanları olduğundan bazı Mekkeliler onun peygamberliğini henüz kabul etmemişlerdi. Kervanda aşırı yük yüklenmiş genç bir deveyi görünce sahibine “ bu yük bu genç deveye ağır geliyor, görmüyor musun?” demiş. Kervan sahibi öfkeyle “yok yok hiçte ağır değildir, hem sen peygamber değil misin, bir dua edersin deve güçlü bir şekilde yoluna devam eder diye alaycı yanıt vermiş. Sakinliğini koruyan hazreti peygamber “ ben peygamber olmasına peygamberim ama henüz ahmaklığa bir çare bulamadım” diye edebinle alaycı kervan sahibine cevabı vermiş. 
  Sanıyorum hangi din olursa olsun onun personelleri “ ulemaları” diğer insanların beynini kullanmasından epeyce rahatsız. Aradan 1400 yıldan fazla zaman geçmiş o hastalığa hala çare bulanamamış olması ne üzücü değil mi?